DC ve Warner Bros. için DC Universe platformu riskli bir yatırım sayılabilirdi. İnsanlar sadece çizgi roman temelli yapımların bulunduğu bir platforma niçin üye olmak istesinler ki? Zaten çizgi roman satışları da eskisi kadar iyi değil. DC Universe’in duyurduğu yapımlar ilk etapta çizgi roman kaynaklı sıradan süper kahraman temalı yapımlar gibi dursa da farklı türlerde olmaları yönüyle farklı ilgi alanlarına sahip üyeyi platforma çekmeyi başardı (Titans-aksiyon, Doom Patrol-komedi [saykodelik]. Swamp Thing-gerilim). Özellikle Doom Patrol ve Swamp Thing bu konuda bolca takdir toplayan diziler oldu. DC Universe bizlere klasik süper kahraman öykülerinden farklı yapımlar sunmayı başardı. Ve hala da yeni yapımlarla karşımıza çıkmaya devam edecek. Stargirl, Harley Quinn animasyonu ve Titans 2. sezon ise platformun yapım aşamasında olan yapımları.
Swamp Thing; korku ögeleriyle bezenmiş, gerilim dozajı yüksek ve oldukça karanlık yapısıyla diğer çizgi roman uyarlamarından farklı bir atmosfer yarattı. Projeye James Wan gibi bir korku ustasının yapımcı olarak dahil olması da güvenimizi daha fazla arttırmıştı. İçerdiği karakterler ve makanların yüksek bütçe gerektirmesine rağmen bunu ellerindekilerle çok iyi bir şekilde kotarmayı başaran dizi özellikle pratik efekt konusunda oldukça başarılı. İlk birkaç bölümde sıkça karşımıza çıkan kurgu hatalarını görmezden gelip, gerilim konusunda çok da büyük beklentiler içerisine girmediğiniz sürece izlerken çok keyifli zaman geçirebileceğiniz bir yapım.
Diziyi hala izlememişseniz eğer bundan sonrasını okumamanız seyir zevkiniz açısından daha sağlıklı olur.
Sezon boyunca Alec nam-ı diğer Swamp Thing ‘in geçmişi hakkında pek bir bilgiye sahip olamıyoruz. Bunun yerine Abby Arcane karakteri üzerinden ilerlemeyi tercih eden senaristler bu dizi için en doğru kararı almışlar gibi görünüyor. Bu yolla ilk etapta hem Swamp Thing karakterinin gizemini koruyarak gerilimi arttırmayı başarmışlar hem de Abby karakterinin diğer karakterlerle bağlantılarını kullanarak hikayeyi ilerletmeyi tercih etmişler. Alec’in kaybolmasından sonra Abby’nin onu bulmak adına bu kadar çabalaması biraz gerçek dışı gibi gelebilir. Ki aralarında bu kadar çabayı gerektirebilecek pek bir şey yaşanmadı zaten. Birbirlerini yeni yeni tanıyorlar. Bu yüzden irite edebilir ama yine de aralarındaki uyumu sevdim. Açıkçası Abby’nin bu sezonun sonunda ölümün ve çürümüşlüğün avatarı olmasını bekliyordum. Devam sezonlar gelirse eğer umarım bunu görebilme şansımız olabilir.
Yan karakterler çok iyi yazılmış ve hikaye örgüsünde herkes işlevini yerine getiriyor. Ancak devam sezonunun gelmeme ihtimalinin olmasından dolayı keşke bir nokta konulabilseymiş. Hem karakterlere hem de olay örgüsüne. Sanırım bunda son anda alınan kararlar neticesinde bölüm sayısının 13’ten 10’a düşürülmesinin de etkisi var. Bu sebeplerden dolayı birçok şey açıkta kaldı. En başından tek sezonluk olarak planlansaymış daha iyi olabilirmiş gibi geliyor.
Ana kötü karakterimiz olan Avery; oldukça soğukkanlı, çıkarı için çocuğunu ve sevdiği kadını öldürebilecek bir karakter olarak sunulmuş bizlere ama Avery’den ziyade Jason Woodrue karakterine de değinmek istiyorum. Çizgi romanlarda Floronic Man adıyla da bilinen karaktere dizide eşi Carolina’nın tedavisi için yaptıkları ile çok iyi bir motivasyon verilmiş ve bunun üzerinden karakter çok iyi yazılmış. Kevin Durand de role tam anlamıyla oturmuş. İleriki sezona yol yapmak adına after credits sahnesinde Woodrue’nun tıpkı Swamp Thing gibi bitki formuna dönüştüğünü de gördük.
Madame Xanadu ve Blue Devil karakterleri de hikayeye, idare eder, denilebilecek bir şekilde dahil edilmiş ancak canımı en çok sıkan şey Madame Xanadu karakteri oldu. Bunun için iki sebebim var. İlki karakteri siyahi bir oyuncunun canlandırması (Normalde bu konuda pek bir sıkıntım yok ama son zamanlarda DC bu durumu bıkkınlık seviyesine getirdi.). İkincisi de çizgi roman kurgusunda normalde çok güçlü bir büyücü olan bu kadın, lanetlenmesi sonucunda hem gözlerini kaybetmiş hem de güçlerini. Ancak bu haliyle bile dizidekinden çok daha güçlü ve hafife alınmayacak bir karakter. Bir barda oturup falcılık yapacak biri değil. Yine de geleceği görebilme gibi yetileri dizide korunmuş. Blue Devil gibi arka planda kalmış karakterleri bu tarz yapımlarda görmek de ayrı bir keyif. Karakter Swamp Thing gibi CGI yerine pratik efekt ile kotarılmış.
Son olarak bir şeyden daha bahsetmek istiyorum. Dizi eğer devam etseydi ileriki sezonlarda Justice League Dark ekibini görecektik. (Bilmeyenler için DC evreninde Justice League ekibinin mistik olaylarla ilgilenen alt ekiplerinden biri). Düşünsenize bu evrende Constantine, Zatanna, Swamp Thing ve Etrigan’ı bir arada görecektik. Ne diyelim! Hayaller ve hayatlar. 🙁
Yukarıda da bahsettiğim gibi ne yazık ki dizinin 2. sezonu gelmeyecek. Platform muhasebeden kaynaklı bir sebepten ötürü böyle bir karar almış ancak başka bir kanal tarafından satın alınıp yeni bir sezonun çekilme ihtimali var. Umarız ki iyi bir kanal tarafından hakları devralınır ve seviyesini koruyarak devam sezonları çekilir.
İlk Yorumu Siz Yapın