Mercek Altında: Black Bolt(2017) #1-12

Mercek Altında: Black Bolt(2017) #1-12

Eserin Künyesi:

Adı: Black Bolt: Hard Time (#1-6) Black Bolt: Home Free (#7-12)
Cilt Sayısı: 2
Bölüm sayısı: 12
Yazar: Saladin Ahmed
Çizer: Christian Ward
Yayımcı Şirket: Marvel Comic
Tür: Suç, Gizem, Psikoloji, Gerilim, Detektiflik, Grafik Roman
Yayımlanma Tarihi: 1 Ocak 1992

Bu yazıda 2017 de Saladin Ahmed tarafından yazılmış 2 ciltlik Black Bolt serisine şöyle bir bakış atacağız. Başlamadan önce seriden bağımsız olarak Inhumans konseptinden ve Marvel’ın gerek medya gerek çizgi roman politikalarından biraz bahsedeceğim.

Bildiğiniz üzere Marvel 2000’li yıllardan itibaren Mutant ırkına çeşitli darbeler vuruyor ve çizgi roman evrenindeki etkilerini giderek azaltıyor. Bunun başlıca nedenlerinden biri Disney’in, X-Men konseptinin ve karakterlerinin sinema ile televizyon haklarına sahip olamamasıydı. Ana kahramanların karşılarına fikir olarak haksız konumda koyuldular, Wolverine öldü, Cyclops karakteri çok ilginç yerlere evrildi vesaire. İnsanlar bu olayların Fox’un etkisini azalması için yapıldığını düşünüyorlardı. Bir yerde haklı bulunabilecek bir düşünce ancak bu olayla birlikte çıkan hikayeler oldukça ilginç şeylerdi. Özellikle Cyclops karakterinin yaşadığı evrim bir kısımı kızdırsa da büyük bir kitle tarafından sevildi. Hatta ben Cyclops’u hiç sevmezdim bu yaşadığı olaylarla birlikte karaktere bir sempati besledim.
Her neyse tüm bunların Inhuman ırkı ile hatta Black Bolt’la ne alakası var diyenleriniz vardır. Şöyle bir alakası var efendim Marvel hem ekranlarda kullanabilecekleri hemde çizgi roman evrenlerinde ön plana çıkaracakları mutantlar benzeri bir ırk arıyorlardı. Ve Infinity hikayesinde Black Bolt, terrigen sisini dünyaya saldı ve içlerinde saklı olan inhuman geni olan insanlar sis ile etkileşime geçerek mutasyona uğradılar. Ve o gün bugündür Inhuman karakterlerin sayıları arttıkça arttı aynı anda 4 5 seriye sahip oldukları oldu. Ancak okuyucuların Inhumanlar ile yıldızlarının barıştığını söyleyemeyeceğim. Warren Ellis’in Karnak serisi ve Al Ewing’in Royals’ı ilginç olsa da durum böyleydi. Özellikle Black Bolt karakterine beslediğim sempati yüzünden bu süreç iyi gitmesini umuyordum. Ve bir kaç yıl önce Black Bolt serisi duyuruldu. Yeni yapısına alışamadığım Marvel Evreninde bu haber oldukça heyecan vericiydi ancak serinin yazarı daha önce hiç duymadığım Saladin Ahmed isimli biri olunca biraz şaşırdım. Kendisi pek çizgi roman geçmişi olmayan, Throne of the Crescent Moon adlı fantezi romanı ve Star Wars’ın eski genişletilmiş evreniyle ilgisi olan biriymiş. Çizer koltuğunda ise Christian Ward var ki kendisi son yılların en başarılı çizerlerinden biriydi.

Hikaye Black Bolt’un bilinmeyen bir yerdeki tutsaklığı ile başlıyor. Black Bolt’un kendisiyle, kendi halkının geçmişiyle olan yüzlenişini okuyoruz. İlk altı bölüm hapishane hayatı sonraki altı bölümse Black Bolt’un dünyadaki yaşamını ve ailevi sorunlarını görüyoruz. Hapishane bölümlerinde ilginç bir şekilde çok sayıda yan karakter var. Absorbing Man özellikle yer yer Black Bolt’un rolünü kapıyor. Absorbing Man’in kişiliğinin bayağı bir değiştirildiğini gördüm diğer çizgi romanlardaki gibi değildi ancak bu durum pek kafama takılmadı. Son yıllarda gördüğüm en ilginç Bromance ilişkilerinden birini yaratmış Saladin Ahmed. Eser Black Bolt karakterinin daha önce yaşadığı pek çok olaya değiniyor Skrullar tarafından kaçırılması, oğlu Ahura ile olan karmaşık ilişkisini, Medusa ile biten evliliği, kardeşine karşı hissettiği suçluluk duygusu, babası, güçleriyle yaşadığı sorunlar. Saladin Ahmed bunları çok güzel bir şekilde anlatırken Ward, bu macerayı unutulmaz kılan kozmik manzaralarla resmediyor. Pek çok açıdan Tom King’in yazdığı Vision serisini andırıyor. Black Bolt’un doğrusunu yanlışını endişelerini ve mutluluğunu hissediyorsunuz. Bir Black Bolt çizgi romanı okurken insanın en hoşuna giden şey anlatıcının monologlarıdır, özellikle kudretine ve konuşamamasına atıfta bulunarak yapılanlar.

Her ne kadar mükemmel bir eser olmasa da kaliteli bir eser olduğu ve günümüz ana akım çizgi romanları içinde parladığı tartışılmaz. Bu hikayeyi Black Bolt’u seven sevmeyen herkese öneriyorum. Eğer kendinizi yabancı hissediyorsanız bir ön okuma olarak Paul Jenkins’in Inhumans serisini okuyabilirsiniz.