Kahraman Baykuş Aylık Geek Bülteni 1. Bölüm: 20 Ağustos – 20 Eylül/2018
Arkadaşlar yeni bir yazı dizisiyle karşınızdayız. Bizim sitemiz çok sadık ve saplantılı bir biçimde günceli kovalayıp, gündem hakkında konuşan ve yazan bir ortam hiç bir zaman olmadı bildiğiniz gibi. O yüzden her gün o günün sansasyonel haberlerini yazmaktansa karakter tanıtımı, eğlenceli listeler ya da inceleme yazmayı tercih ediyoruz. Fakat, içinde bulunduğumuz camianın gündeminden tamamen kopmamak ve siz okurlarımıza da bunu hissettirmek adına aylık bir bülten başlatıyoruz. Her ay geçtiğimiz ayın mühim olaylarına kısaca bakıp, yorumladığımız bir bülten yani bir bakıma eski aylık mecmua okuma kültürünü sanala dökmüş olacağız.
İlk bültenin kararı çok çabuk alınıp, çok çabuk yazıldığından şimdiden aksaklık ve sarsaklıklar için özür diliyor ve güzel vakit geçirmenizi diliyoruz.
-Çizgi Romanlar-
Dark Horse Comics:
Henry Cavill‘in Superman olmayı bırakıp The Witcher‘ın Gerald’ı olacağı belli olmasından bu yana Witcher Evrenine olan ilgi daha da arttı ve evrenin comics ayağının sorumlusu Dark Horse boş durmadı. Dark Horse Comics altında çıkan 5. Witcher çizgi roman serisi olan “Of Flesh and Flame” serisinin startını verdi. İddialarına göre Witcher evrenini olduğundan daha genişletip, derinlerine inilmesini sağlayacak olan bir seri olacakmış
Dark Horse demişken, firma 30. yılını devirmesi sebebiyle 2019 yılının ilk aylarında Berserk mangasının ilk üç ciltinin deri kaplamalı, sert kapaklı özel ve tematik bir set olarak sunulacağı hoş bir yıl dönümü serisi hazırladığını duyurdu. Heyecanla bekliyoruz !
Marvel Comics:

Marvel Comics cephesine geçtiğimizde Jason Aaron‘ın Thor ve Avengers serilerini beraber götürdüğünü biliyoruz ve yeni Avengers hikayesinde Doctor Doom, ilk Avengers takımından (1.000.000 BC Avengers olarak tanınan takım) Iron Fist, Ghost Rider, Starbrand ve Doctor Strange(aslında Agamotto’nun)’in güçlerini çaldığını anlıyoruz ve yanında onun komutasında olan bir sürü ünlü marvel canavarını görüyoruz (Fin Fang Foom gibi) Thor #5 sayısında Wolverine, dünyanın yok oluşundan Loki’yi sorumlu tutmuş ancak bir şekilde Doom bundan kurtulmuş gibi görünüyor. Güçlerini almadığı tek 1000000 BC Avengers üyeleri Phoneix, Black Panther ve Thor(Odin). Bu noktada Doom’a nasıl direnecekler ? Bunu öğrenmek için yeni Thor ve Avengers serilerini takip etmelisiniz.
X-Men Blue serisinde ise X-Men üyelerinin ergen halleri ile yetişkinliklerinin bir araya gelişini gördük ve okuduk ve seri ilerledikçe işler büyüdü. Genç ve Olgun Jean, Galactus ile savaşa dururken. Genç Scott, yetişkin Scott’ın Inhumans savaşında öldüğü noktada geleceğine baktı fakat anlaşılan Scott’ın bu işten sıyrılmasını sağlayacaklar. Iceman ise gençliğine asla değişmeme tavsiyesi verdi. Yani bu bir bakıma Iceman üzerinde yapılan retconların yok edilmesi mi demek ?
X-Men, X-Men Gold ve X-Men Blue serilerini takip etmelisiniz.
Mark Waid tarafından yazılan yeni Doctor Strange serisinde ise karakterimiz, kendisini dünyada tamamen güçten düşmüş bir halde bulmuştu. Eski kutsal emanetleri kayıptı ve soluklaşan büyü gücü sebebiyle güçsüz idi ancak bu Doctor Stephen Strange’i durdurmadı elbette. Tony Stark ile yaptığı sohbet sonrası Strange, dünyayı arkasında bırakıp kozmos da büyünün başka yollarını aramaya çıkar. Bu yolculukta da arkanolojist arkadaşı Kanna ile beraberdir.
Yolculuk sırasında ufak, büyü yöntemleri ve hileleri öğrensede gerçek güç atlamasını asgard büyüsünde ve silahlarında buldu. Şu an Thor’un çekicinin dövüşdüğü uru metalinden bir kılıç, bir eldiven ve bir de göğüs plakası taşıyan Doc Strange eski aksiyon ve şiddetten uzak mistik havasını daha aksiyon dolu bir mistik yönteme yöneltmiş olduğunu görmek çok ilgin. İlginizi çektiyse yeni Doctor Strange serisini takip ediniz.
Marvel’ın yeni “Conan” serisi için rüya kadro bir araya geldi. Hali hazırda Marvel Comics’de yükü en ağır yazar olan Jason Aaron’ı yazar olarak atadıkları gibi çizerler olarak da Esad Ribic(kapaklar) ve Mahmud Asrar olacağı düşünülüyor.
DC Comics:
DC cephesine geldiğimizde ise 50. sayısında Harley Quinn‘in kendi çizgi romanını okuyarak DC devamlılığını kırdığını gördük! M. Clatterbuck adlı gizemli bir yazarın yazdığı bu romanları okuyan Harley’nin yarattığı kaosu yine Harley ve yarattığı hayali dostlar engelliyor. Ancak hüzünlü de bir sonu var. DC okurlarına bir aşk mektubu olma özelliğini taşıyan bu sayıyı okumanızı tavsiye ederiz. Harley Quinn #45-50 aralığı olarak da okuyabilirsiniz.
Ve sonunda DC aylardır geldi gelecek diye bizi beklentiye soktuğu meşhur stand alone eserlerden oluşan “Black Label” kuşağına başladı ve bu kuşağın ilk eseri Brian Azzarello tarafından yazılan ve Lee Bermejo tarafından çizilen “Batman:Damned” adlı eser oldu. Eser pek çok eski Batman ve Joker konulu grafik roman eserine selam çakması ile beraber aslında bağımsız bir yapım. DC devamlılığı ile alakası yok. Joker’i öldü diye bilen Batman ölmemiş olabileceği olasılığı ve iddiasının peşine düşüyor ancak ölmeyen Joker mi yoksa onu öldüren kişi olabilecek olan Batman’in vicdan azabı mı ? Serinin adının “Lanetlenmiş” olması ve hikayeyi anlatan kişinin Sayın Hellblazer’ın ta kendisi John Constantine olması ise hikayeyi çok daha ilgi çekici yapıyor. Kaçırmayın, okuyun !

Tasarımı itibariyle oldukça tepki çeken, Steve Orlando tarafından yazılıp Riley Rossmo tarafından çizilecek olan yeni Martian Manhunter serisi duyuruldu.

Justice League Dark‘ın 6. sayısında DC’nin eski kahramanlarından Blue Devil’in karşımıza villain olarak çıkışını görüyoruz.

Flash #60 sayısında tamamen yepyeni bir speed-force kullanıcı olan “Powerhouse” adlı (ne kadar yaratıcı) yeni bir villain tanıtıldı ve bu Barry Allen‘ın ilk speed force kullanıcısı kadın düşmanı olabilir.
Red Hood & The Outlaws #26 sayısında Red Hood gerçek silahla, insanları ölümcül bir şekilde vurmaya başladı ve yeni yazar Lobdell anlaşılan onu DC’nin Punisher‘ı yapacak gibi duruyor. Umarız bu çok uzun sürmez.
Diğer:
Rick & Morty adlı ünlü tv dizisinin en sevilen bölümlerinden biri olan “Pickle Rick” (turşu rick) bölümündeki Pickle Rick karkaterinden esinlenilerek yapılan yeni bir çizgi roman serisi geleceği de geçtiğimiz haftalarda duyuruldu.
Çizgi Romanlardan şimdilik bu kadar.
-Uyarlama Film ve Diziler-
Geçtiğimiz Ay bildiğiniz gibi oldukça olaylı ve hareketli idi. Yeni Joker filminden görüntü ve sahneler sızdı. Henry Cavill’ın Superman yolculuğu askıya alındı. Captain Marvel’ın ilk fragmanı çıktı ve daha niceleri. Şimdi dilerseniz geçtiğimiz ayın önemli gelişmelerine bakalım.
DCEU ve Yaprak Dökümü:
DCEU, Shazam ve Aquaman fragmanlarını göstereli çok oldu ve epey olumlu tepkiler de aldı. Tam fırtına yavaş yavaş diniyor derken, kadrodan bir yaprak dökümü oldu. Herkes bunun Ben Affleck olmasını beklerken (ki o da olacak) tüm bu DCEU’ya başlangıç sağlayan karakter olan Superman‘i canlandıran oyuncu Henry Cavill ayrıldı.
Ancak, sonradan öğrendik ki kontrat gereği tam olarak da ayrılmamış ancak Warner Bross net bir şekilde uzun bir süre Henry Cavill ve onun Superman karakterinin planlarında olmadığını belirtti ki bu berbat bir durum.
Aylardır DCEU organizasyonundan çıkmanın yollarını arayan Ben Affleck’in ayrılışı da bu gelişme ile hızlandırılmış oldu. Organizasyon içinden biriyle yapılan röportaj da “Hayranlar bunu sevmeyecek ancak Affleck olmayan Batman’e kendilerini hazırlasınlar.” lafı geçmiş ve herkes anlaması gerekeni anlamıştı.
Açıkçası Gal Gadot‘un 2. Wonder Woman filminden sonra ayrılabileceği de konuşuluyor. Çünkü Justice League filmlerinde ondan çok seksist sahnelerde oynamasını bekleyen Joss Whedon ile tartışmışlığı var ayrıca Hollywood’un büyük “taciz davaları” tufanından payını alan Ratpac firmasının DCEU’nun 2. büyük ana sponsoru olmasından rahatsız olduğunu da belirtmişti Gal Gadot. Nitekim kontratı bitince bir daha uzatmayacağı kesin gibi.
DCEU ise şu an birinci önceliklerinin “Supergirl” filmi olduğunu söylüyor. Supergirl dizisi hayranları için şimdiden söyleyelim; dizi ile alakası olmayacak arkadaşlar.
Yeni Joker:
DCEU’dan bağımsız olan bir başka yeni DC filmi olan, Joker filminden gelen sahneler ise hayranları sevindiriyor. Joaquin Phoneix harika bir iş çıkartıyormuş gibi görünüyor. Ancak herkes, Joker karakterinin adının “Arthur Fleck” olmasını epey garipsedi.
Şimdi MCU ve Marvel cephesine geçelim DC’ye geri döneceğiz.
Marvel Projeleri ve Captain Marvel:
MCU, Infinity War sonrası tam bir sessizliğe ve bekleyişe bürünmüş durumdaydı ta ki bu ay içerisinde ilk (ve çok beklenen) Captain Marvel fragmanına kavuşuncaya kadar. Fragman film, detayları ve olası Avengers 4 ile bağlantısına dair çok bir şey vermiyordu ki bu da iyi bir şey.
Fragmana gelen tepkiler ise tam olarak ikiye bölünmüş durumdaydı. Bir taraf çok beğendi, bir taraf umursamadı. Şahsen ben umursamadım diyemem ancak, beğenmedim de. Sonraki fragmanın daha çok şey sunmasını umuyorum görsellik ve dizayn açısından.
Marvel cephesinde tek gelişme elbette bu değil. Disney’in kendisine ait bir online yayın servisi (netflix gibi) hazırlığında olduğunu biliyorduk ve bu servisin içinde “Marvel TV” gibi bir proje de var. Ve görünüşe göre Scarlet Witch ve Loki karakterlerinin MCU öncesi hayatlarına dair bir tv dizisi projesi düşünülüyor ve karakterleri canlandırılan oyuncular ile bu proje için görüşmeler yapıldı ve kesin gözüyle bakılıyor.
Wonder Woman filminin yazarlarından Allan Heinberg‘a ABC kanalında Marvel için süper kadın kahramanları konu alan yeni bir dizi hazırladığı duyuruldu. İnsanların merak ettiği ise MCU filmlerindeki kadın karakterler diziye konuk olurlar mı ? Çünkü önceki ABC dizilerinde (Agents of S.H.I.E.L.D.) MCU evreninde olan aktörleri görebiliyorduk. Tabi kadronun hangi kadın kahramanları barındırdığı belirsiz ancak MCU evreninden bildiğimiz karakterler olursa da şaşırmaz, hatta hoşumuza bile gider diye düşünüyorum.
Bu arada Wonder Woman 1984 filminin müzik ve tema skorları için Hans Zimmer ile anlaşıldığını da araya sıkıştırayım.
Venom filminin akıbeti ise belirsizliğini koruyor. Hikayeyi bir şekilde Spider-Man ile birleştirmeye çalışıyorlar ancak bu mümkün olmayacak denildi. Ardından herkesin “Spider-Man yok ama en azından bu sayede 18+ bir filmimiz var.” diyerek kendini avuttuğu sırada filmin PG-13 yani 13 yaş ve üstü olarak çıkacağı duyuruldu. Bu da insanların korktuğu “Fox Stüdyolarını Disney alınca 18+ yani “R” etiketli filmlere veda edermiyiz ?” sorusunu akıllara getirdi.
Dizilere gelirsek eğer; Daredevil serisinin üçüncü sezonunun posteri gün yüzüne çıkarıldı ve karanlık bir sezon bizleri bekliyor gibi duruyor.
Flash Dizisinin Yeni Kötüsü, Cicada:
Popüler olan The Flash dizisinin Flash’u Grant Gustin 5. sezonun yeni kötüsü olan “Cicada” karakteri ile ilgili biraz bilgi verdi. Karakter ile ilgili ne kadar zamanda bilgi sahibi olabileceğimi sorulduğunda şunları söyledi;
Kendisi diğer meta insanların güçlerini azaltabiliyor ve biz bunu ilk başta bilmiyor olacağız. Bu karakter diğer kötülere göre bir üstünlüğe sahip ; onun kim olduğunu bilmiyoruz. O gizemli. Büyük ve göz korkutucu bir adam gelip savaşta tüm süper insanları işe yaramaz hale getiriyor…
Anlaşılan 5. sezon epey eğlenceli olacağa benziyor.
Diğer Seriler:
Gelecek olan Titans dizisinde Batman‘in gözükeceği, Batsuit protoiplerinin fotoğraflarının olduğu bir kolaj ile twitterdan duyuruldu. Bakalım Batman ne kadar “Fuck” göreceğiz?!
Avatar: Son Hava Bükücü serisinin yapımcıları, eserin live-action tv dizisi versiyonu için Netflix ile anlaştı. Projenin 2019 yılında başlayacağı belirtildi ancak net bir tarih verilmedi.
-Anime ve Mangalar-
Gintama Serisi Final Sayısının Ardından Devam Ediyor:
Bu yıl, Weekly Shounen Jump dergisinin 42. sayısında son bölüm yayınlanan Gintama serisinin, aralık ayıyla birlikte aylık Jump GIGA dergisinde devam edeceği duyuruldu. Ciddi bir takipçi kitlesine sahip olan Gintama için sevindirici bir haber. Hideaki Sorachi tarafından yaratılan Gintama manga serisi 2003 yılından beri devam etmekte ve animesi uyarlaması yapılan serinin pek çok kez final sayısı haberleri verdiğini görmüştük.
Naoki Urasawa Yeni Serisi İle Dönüyor:
Big Comic Spirits dergisinin bu yılki 42’nci ve 43’ncü kombine sayısı üstat manga sanatçısı Naoki Urasawa‘nın yeni bir manga serisine başlamaya hazırlandığını duyurdu. Urasawa en son 11 yıl önce Big Comic Spirits dergisinde 20th Century Boys mangasının final sayısını vermişti. O zamandan beri bu dergiye ilk geri dönüşü. Anoko wa Itsumo Hashitteru(That Child Always Runs) yazılı bir görselle duyurulduğu için serinin adının kesin olmamakla birlikte bu olacağı söyleniyor. Monster, Pluto, 20th Century Boys gibi klasiklere imza atan Urasawa geçtiğimiz yıl Big Comic Original dergisinde Mujirushi adlı kısa seriyi yayınlamıştı.
Monster Musume Manga Yazarın Sağlığından Dolayı Araya Gidiyor:
Son yılların en değişik ve gündem olmuş ecchi serisi diyebileceğimiz Monster Musume‘nin yaratıcısı OKAYADO Twitter’da yaptığı açıklamada, ruh sağlığına odaklanmak için bir ara vereceğini duyurdu. Geri dönüşü için bir zaman açıklamadı sadece iyileşmeye odaklandığını böylece en kısa zamanda seriye geri döneceğini söyledi.
One-Punch Man Çizerinin Geleceğe Dönüş Manga Projesi İptal Edildi:
Daha önce haberini yapmıştık Onepunch-Man mangasından inanılmaz çizimleriyle tanıdığımız Murata Yusuke efsane film serisi Back to the Future için bir manga projesi hazırlıyordu. Manga sanatçısı Yuusuke Murata (One-Punch Man, Eyeshield 21), bu hafta sonu Twitter’da bu manga uyarlamasının iptal edildiğini duyurdu. Murata, Kono Manga ga Sugoi! Web editörlerinin projenin gerçekleşmesi ellerinden geleni yaptılarını ancak manga’da ortaya çıkacak bazı unsurların haklarını çözemediklerini açıkladı. Murata projeyle ilgili çizgi görselleri ve kaba taslakları twitter üzerinden paylaştı.
Murata, Şubat ayında Ready Player One filminin kutlama etkinliğinde bu projeyi bizlere açıklamıştı. Orijinal filmin seneryo yazarı Bob Gale‘nin süpervizör olarak Murata ile birlikte çalışması bekleniyordu. Derlenen ilk cilt 20 nisanda yayınlanacaktı.
Projenin görselleri:
-Video Oyunları-
Geçtiğimiz günlerde yaşanan gamescom etkinliğini geçen senelere nazaran daha heyecanlı geçtiği söylenebilir. Özelikle Cyperpunk, Sekiro gibi oyunların oyun için oynanışlarını (gameplay) görmek hepimizi baya heyecanlandırdı.
Cyperpunk ile başlayacak olursak, 48 dakikalık videosu ile büyük bir kitleyi hype trenini bindirdi. Oysa gösterilen gameplay bize ummadığımız veya çığır açıçı birşeyler göstermiyordu. Yinede işin arkasında olan cdproject olunca, insanlar gördükleri her şeyi çıktığında daha iyi bir şekilde bekler oluyorlar. Oysa Ubisoft, EA sunumlarına baktığımızda daha heyecanlı videolar, veya aynı tatta videolar gösterdiklerinde onda biri etkiyi yaratamıyorlar. Bu da gösteriyor ki reklamın iyisi kötüsü değil, oyuncu yani tüketiciyi mutlu ederek,istediğini fazlasıyla vererek reklam yapmak hype etkisi yaratıyormuş. Video da denilenleri Ubisoft deseydi, kesin yanlış bir şeyler dönüyor diyerek kem küm edecek oyuncular, en ufak vaadinde bile Cyperpunk’ı ağızlarının suları akarak izlediler. Bana soracak olursanız bir Witcher 3 kadar satmasa da, büyük bir kitle el üstünde tutacaktır bu oyunu.
Sekiro‘ya geleceksek, Soulsborne oyunlarının getirdiği tecrübeyi fazlasıyla bize gösterdiklerini düşünüyorum. Çoğu kişi Dark Souls’un aynısı gibi bir şey beklediğinden kem küm etse de, yeni eklenen mekanikler(Stealth,graple) ile bize daha sağlam bir dövüş deneyimi sağlayacaklardır. Bu sefer japon mitlerini kulansalar da, Dark Souls’ da yarattıkları o atmosferi bu oyunda ne kadar sağlayabilirler? Açıkçası, şüphelerim var. Ayrıca rpg elementleri artık yok, silah kasma gibi şeylerle artık uğraşmayacağız. Firma kendine dürüst olarak sonunda “biz aksiyon oyunuyuz” diyebildi.
Call of Duty: Black Ops 4‘le cod artık özünden tamamen uzaklaşıp, multiplayer bir deneyim sunuyor. Ama asıl olay battle royale gibi gözüküyor. Artık Activison gibi bir firmanın olduğu battle royale oyunumuz var. Vatana millete hayırlı olsun… mu acaba?
Battlefield 5; işte Battlefield oyunlarının daha yenisi daha iyi grafiklere sahip olanı, yeni konsept. Battle royale opsiyonu da gelecek bakalım, nerelere gidecek bu iş.
Hitman 2 ile yeniden başlayan Hitman serisi devam ediyor. Hitman serisine fazla hakim olmasam da stealth imkanları yeni serinin ilk oyununa göre oldukça geliştirilmiş gibi duruyor. Ne diyelim fazla kendisini geliştirmesine gerek olmayan güzel bir seri.
Gelelim kendi şahsi favori oyunuma. Dying Light 2 aslında ilk oyunu tek başıma sıkılıp, arkadaşımla bitirebilmiş biriyim. Evet parkur çok iyiydi, hatta sırf parkurdan ibaret olan Mirror’s Edge‘den bile daha iyiydi. Zombileri her türlü fanteziyle öldürebilmek çok iyiydi. Vuruş hissi zirvelerdeydi ama oyunun hikayesi cidden rezalet ve kendini tekrar ediyordu. Ee peki neden bu kadar bekliyorsun? Diye sorarsanız; Witcher 3’ de baron görevi benim favori görev zincirimdir ve onu yapan abimiz Dying Light ekibinde çalışıyor. Yapımcılar sürekli olarak değişen dünya, seçimlerin önemli olduğu hikaye konusunun üzerinde duruyorlar. Zaten elinde iyi oyun mekanikleri var birde üzerine böyle sağlam isimle hikaye ekleyeceğim ve seçimleriniz ile sürekli değişen bir dünya göreceksiniz diyorsan, ben seni 5-6 kez bitirir, sıkılmam. Gamescom etkinliğinde ise Dying Light ekibi, Dying Light 2’nin yanında, yeni bir Dying Light oyunu daha duyurdular. ”Bad Blood” diye bir battle royale oyunu. Şaşırdık mı? Hayır.
Metro Exodus ise önceki Metro oyunlarının kasvetinden kurtularak açık dünyaya adımını atıyor. Yani güzel gözüküyor, fps oyunundan ne beklemem gerektiğini bilmeyen biriyim, önceki metrolar gibi o kasvetli hikayeyi iyi verirlerse ve fragmandaki atmosferi görebilirsek iyi bir oyun bizi bekliyor.
Bethesda fps türüne takmışa benziyor. Rage 2 ile Gamescom’da gördüğümüz Bethesda o kadar içimizi açan görüntüler göstermedi açıkçası. Oynayan insanlarda “meh” havasında olduğu için, çıksın da görelim moduna girdiğimi söyleyebilirim.
Mount and Blade 2: Bannerlord yerli gururumuz olarak Gamescom‘ da yer alan oyunlardan biriydi. Görülen o ki öncekine göre geliştirmişler ve 2018 sonuna kadar getirmeyi planlıyorlar. Yine bir tarih vermediler ama oyunun videosunda gördüğümüz kadarıyla animasyonlarda geliştirmeye gidilmiş.
Gelelim Nvidia abimize. Nvidia yeni rtx serisi ile er meydanına çıktı ve çıkış oyunu olarak yeni Tomb Raider oyununu seçti. Yeni 1-2 özellik ekleseler de ben oyunlarda görme taraftarıyım ve ilk oyunumuz Tomb Raider. Evet artık ara sahnelere bile gerek kalmayan bir gerçekçilik seviyesine ulaştık gibi gözüküyor.
Gerçekçi gölgeler, yansımalar, kırılmalar ve küresel aydınlatma ile nesnelerin ve ortamların gerçek zamanlı ışın izlemesini sağlama gibi özelliklerden bahsettiler. Açıkçası kart konusuna pek hakim değilim, 1050ti kartımla 5 yılı götürmeyi planlıyorum. Türk okuyucu ne kadar meraklıdır bilemeyeceğim, mağlum durumlardan sonra.
https://youtu.be/-NSDrjURnPI
Tomb Raider’a geleceksek, tamam çok güzel grafiklerin varda, ee abi bu aynı oyun. Dlc çıkar yani bunu yapacaksan, yeni oyun diye satmanın mantığını anlamıyorum açıkçası. Görünürde tek yenilik artık bulmacalara ağırlık vermişler. Onun dışında Lara Croft‘un kalçalarını daha iyi grafikle göreceğiz, bilmiyorum bu yeni oyun parası vermeye değen şeyler mi ama bu aynı oyunu, yeni oyun diye satma mantığını anlayabilmiş değilim. Oyuncular olarak bu durumdan pek şikayetçi değiliz gibi duruyor. 3-4 tane arka arkaya yeni oyun çıkar sonra seriyi değiştir diye bir formül belirlendi gibi geliyor hadi hayırlısı.
Guild Wars 2 yeni living hikayesi ile geri dönmüş gibi duruyor.
WoW yeni eklenti paketi olan Battle of Azeroth ile baya bir ilgi toplayabildi mi acaba? Evet, Warbringers serisi ile bizi baya gaza getiriyor, iyi sinematikler sundular. En hızlı satan ek paket oldu. Bunun en büyük nedeni o harika animasyonlar olduğu söylenebilir. Yinede oyunun fanatikleri o kadar da memnun olmadıklarını söylüyorlar ama görünen köy kılavuz istemez. Özellikle WoW’u hala bilmeyenlerdenseniz bile o harika Warbringer videolarını izlemenizi öneririm.
Şimdi gelelim Steam servisimize. Steam artık büyüdü gibi söylemler yapmadan haberi söylemek gerekirse artık cinsel içerikleri saldılar diyebiliriz. Eroge diye adlandırdığımız, kızları veya erkekleri(yada tercihiniz neyse, zira japonların imkanları bol) yatağa atmaya çalıştığımız oyunlar Steam’e sonunda geldi. Bu içerikleri isterseniz engeleyebilirsiniz ama görünen o ki daha şimdiden yeni gelen 1-2 içerikle bile baya ilgi topladı. Acaba bu kadar satmayı hak ediyorlar mı? Onu pek bilemeyeceğim, her sene aynısı olan oyunları hak ediyor da…. neyse.
Democracy 4 sonunda duyuruldu. Önceki oyunlardan daha zor olarak döndüğünü söyleyebiliriz.
Papers Please oyununu yapanlar yeni bir oyunla geliyor gibi gözüküyor.
Yakuzanın yapımcılarından yeni oyun geliyor. Adı ise ”Project Judge”
Spider-Man satışlarda God of War 4 oyunundan bile daha iyi bir açılış yaptı. Bunda Spider-Man adının büyük etkisi olsa da kabul etmek lazım ki, Spider-Man oyunu cidden iyi yapılmış bir oyun.
Alan Wake oyunu dizi oluyor ve başında Legion serisinden tanıdığımız Peter Calloway var. Güzel bir eser geliyor gibi gözüküyor.
Darksiders 3 için yeni bir oynanış videosu yayınlandı. Bu sefer uzaktan oynamamız gereken bir karakter oynuyoruz. Bakalım merakla beklemekteyiz.
Dmc 5 çıkış tarihi 8 mart 2019 olarak açıklandı.
Residen Evil 2′nin remake’i duyuruldu;
Ayrıca taze olarak yeni bir hikaye videosu yayınlandı;
Assasin Creed: Odysey‘i gamescom da oynama fırsatı sunuldu. Şaşırtıcı ki Origins ile aynı oyunu yapmışlar. Birileri, aynı oyunu tekrar, farklı adla sunmak mı dedi?;
The Surge 2, gamescom da baya ilgi topladı;
Aylık Geek Bültenimizin ilk bölümünden bu kadar, bu ay biraz sarsak ve dağınık olmuş olabilir. Son anda alınan bir kararla başladığımız bir yazı dizisi olduğu için iki ayak bir pabuca girdi diyebiliriz, gelecek ayların bültenlerinde daha da iyi olmayı umuyoruz. O zaman sizlerle görüşene dek. 20 Ağustos – 20 Eylül/2018 ayının geek bültenini sonlandırıyoruz.
Bültenin Yazarları:
Çizgi Roman ve Uyarlamalar Bölümleri: Utkan Aktaş
Anime ve Mangalar Bölümü: Tarık Berk Gündüz
Video Oyunları Bölümü: Yiğit Gökçe (forumumuzun değerli kullanıcılarından @Mergen)
Bültenin Kaynakları: DC, Marvel, Dark Horse Comics firmalarının resmi web sayfaları, comicbook resources, newsarama, cinemablend, hollywood reporter, animenews, gamescom, pcgamer…
CD PROJEKT dediğimiz ekip reklamla değil, yaptığı Witcher serisi ve oyuncu dostu olmaları ile bu kadar beklentiye sokuyor oyun severleri. Ea veya ubisoft gibi lootbox veya her sene aynı oyunun devamını çıkartarak yapmıyorlar. Kaldı ki adamların gösterdikleri canlı şehir olsun,karakter yaratma ekranı olsun, bir görevi bile 5 farklı şekilde bitirebilme imkanı sunması olsun bu beklentiyi katlıyor. Ea ve ubisoft’un hangi oyunları acaba Cyberpunk kadardı da aynı tadı verdi diyorsunuz. Cidden hangi oyunları Cyberpunk kadardı? Söylerseniz sevinirim.
Oyunlar kısmını ben yazmadım. Yazan arkadaşa sorunuzu ileteceğim. Ve cevabını da aynı şekilde size ileteceğim. Fakat benim okuduklarımdna anladığım kadarıyla arkadaşımız zaten sizin ilk kısımda söylediklerinizin aynısını söylüyor. İyi kötü reklam ile değil kazanılan güvenilirlik ile CD Projekt’in diğer firmalardan farklı bir sadakat hissi yarattığından bahsetmiş. Yani aynı şeyleri söylemişsiniz (aynı tat mevzusu hariç). O yüzden sanırım bir yanlış anlaşılma var.
Ayrıca yazan arkadaşla forumumuzdaki hesabı üzerinden konuşuşabilirsiniz.
http://sosyal.kahramanbaykus.com/index.php?user/24-mergen/
İyi Günler.
Yanlış anlaşılma olmuş. Zaten kastım ea,ubisoft gibi firmaların gösterdikleri görüntülerin gerçekle alakasız olmasına dem vurdum. E3ü takip eden biriysen benzer iddaları sürekli ea ve ubisoft her rpg oyunuyla söylüyor. Canlı şehir, dinamik dünyayı neredeyse her rpg oyunu için söylüyor ea ve ubisoft. Görevleri farklı şekilde bitirme vaadini ise watch dogs da ubisoft nasıl veriyor hatırlıyorsunuzdur herhalde? Bun vaatler daha önce verilmemiş vaatler değil. Aksine defalarca kez ubisoft ve ea tarafından verilip, yerine getirilmemiş bu yüzdende adları kötüye çıkmış firmalar. Cdproject ise yazımda bahsettiğim gibi iyi iletişim, oyuncu dostu politika, ne söylenirse onu verme ile bize güven sağlamış bir firma. Yazıdan bunu nasıl çıkardınız anlam veremedim, trailerde verilen vaatler konusunda ubisoft artık internete meme malzemesi haline gelmiş bir firma. Bilin diye ekliyorum witcher 1i 1 kez 2yi 2 kez 3ü 2 kez %100 bitirmiş 4 kitabı okumuş bir fanım ben zaten. Ama şu bir gerçek ki cyperpunk trailerı rpg camiası için yeni birşey sunma iddasıyla gelmiyor. Old school baldurs gate gibi rpglerden de örnek vermeye gerek yok. Divinity orginal sin 2 zaten cdproject ne söylüyorsa 2-3 kat fazlasını oyununda yapmış ama aynı etkiyi göstermiyor, peki neden? Dying light 2 bu kadar çok yönlü hikaye,değişen atmosfer, seçimlerinize göre değişen hikaye ve tüm dünya dinamiği gibi vaatler vermesine rağmen bir cyperpunk etkisi gösteremiyor, nedir bunun nedeni? Biraz bunu sorgulamak istedim yazımda. Bunu nasıl yaptığını da üste yazdım. Ubisoftun watch dog ve division hakkında ubisoftun vaatleri cyperpunktan daha fazlaydı. Ve çıkan oyunların ne kadar rezalet olduğu ortada.