Haftalık Mercek: Mangalar B10

Güncel olarak okuduğum serilerin haftalık çıkan sayılarını o hafta içerisinde kısaca değerlendirip, hakkında 3-5 bir şeyler yazdığım “Haftalık Mercek:Mangalar” serisine hoş geldiniz. Güncele gelir gelmez benzerini Çizgi Romanlar için de yapacağım. Haftaları Cuma – Pazar aralığında değerlendireceğim. Zira çoğu Manga Perşembe ve Cuma günleri yayınlanıyor. Belki Pazardan Pazara durumu da olabilir. Aylık ya da 2 hafta da bir tarzı serileri ise “Aylık Mercek” başlığı altında yazacağım.

UYARI: Haftalık sayı inceleme yazısı olarak elbette yoğun spoiler içerecektir !

8. ve 9. Haftaların Yorumlarını Görmek için -> tıklayınız !

Not: Bu hafta ara verdiği için One Piece sayısı yoktur.


 

10. Hafta: 02 – 09 Eylül / 2018

Black Clover #172: Rebirth

Aylar sonra ilk defa bu seri ile ilgili “heyecan” denen duyguyu yaşamamı sağlayan şey bir bölüm önce Fuegoleon abinin geri dönmesi idi (ismi çok dandik şu BC karakterlerinin). Ancak çok kısa tuttular reisin girişini keşke daha kalabalık bir grubu dümdüz etseydi.


Bu arada Golden Dawn ekibinin neredeyse tamamı elflerce ele geçirilmiş ve pek çok büyü şövalyesi etkisiz hale getirilmiş. Epeydir ortalıklarda olmayan Finral, Elf tarafından ele geçirilmiş gıcık abisini kurtarmak üzere Yami ile yola çıkar haftaya eğlenceli olacak gibi. Ancak bu kadar sayıdır Asta, Yuno ve Mereleona‘dan haber almamak biraz garip geldi.

Yine de önceki bölümlere göred daha iyiydi.

Bölüm Puanı: 70/100


Boku no Hero Academia #197: Trading Shots of “Quirk”

Shinso’nun takımı tahmin edilebilir bir taktik uyguladı ve kazandı. Gerçekten çizimlerine özendiği bir bölüm olmuş. Yalnız sarmaşık kız Ibara gerçekten çok güçlü ve özgünlüğünün pek sınırı yok gibi. Eğer ileride sadece saçlarını değil doğadaki bitkileri de kontrol ederse en güçlü kahramanlardan biri olur. Ancak biraz daha fiziksel beceri ve saha tecrübesine ihtiyacı var gibi.

Ayrıca plan içerisinde Shinso’nun sesiyle yaptığı şeyin plana katkısı ne oldu çözemedim yani gene anca animesini izleyince anlayabileceğimiz bir olay olmuş. Manganın bu karakterin güçleri ve onları yansıtma konusunda (bu başka karakterlerle de oluyor) iyi olduğunu düşünmüyorum. Yine de sayının yıldızı Shinso yapılmak istense bile aslında Asui (Tsuyu) idi.

Her şeye rağmen eğlenceli ve doyurucu bir bölümdü, çok uzamadan diğer maçlara geçebildiğimize de sevindim.

Bölüm Puanı: 77/100


Marry Grave – Journey 30: Blast from The Past

Sayı, Rosalie‘nin kaçtığı (babasının lideri olduğu) örgütün adamlarının onun bulma çalışmalarını gösterek başlar ve burada yeni bir karakterle tanışırız. Örgütün kumandanlarından Sergei belli ki çok güçlü bir büyü gücüne sahip ve prensese özel ilgisi var gibi. Çok güçlü çünkü prensesin yakalanmasında başarısız olduğu düşünülen ordu mensuplarını tek hamle de parçalarına ayırdı ve bunu yapmadan önce Kumandan Ortega “Sizin katılımınızla gücümüz yüz katına çıktı.” demişti.

Klasik bir kız güzeli tipli şeytani militarist erkek modeli Sergei karakteri, bu açıdan biraz klişe bulsam da bir yandan da bu adamın geçmişte bizim karakterlerimize etkisinin ne olduğunu da merak ettirmeye başladı seri beni. Sergei, prensese bayağı takık. Sergei onu durmadan arayacağını belirttikten sonra Rosalie ve Sawyer‘ın olduğu saklı şehre dönüyoruz ancak bu sefer üç yıllık bir zaman atlaması ile dönüyoruz.

Bu sürede Rosalie, kalenin bakım işlerinde artık bir beceriksiz değil bir usta olmuş. Okuma yazması olmayan Sawyer ise bir kitap kurduna dönüşmüş. İkisininde ergenlik çizimleri oldukça hoş. Fakat Rosalie aynı zamanda bunca yıl biraz tsunderelik de geliştirmiş yine de Sawyer ile Rosalie gibi mükemmel bir çiftin geçmişini bu şekilde okumak keyifli.

Wow ! Sergei denen manyak sonunda Rosalie ve Saklı Şehri buluyor. Karakterin tasviri ve manyaklık seviyesi bu sefer çok iyi çizilmiş o önceki feminen ve elitist komutan klişesi gitmiş tam bir zır deli gelmiş. Ayrıca çok güçlü, özel koruma kalkanı ile korunan bu şehri bile küle çevireceğini söyleyip şeytani alev attı ancak Rosalie, büyü kullanmama yeminini kırarak deniz suyuyla çektiği devasa duvarla karşılık verdi. Rosalie’nin çaptan düşmediğini görmek güzeldi.  Ve burada sayı bitti. Yahu burada bitirilir mi, çok kısa sürdü. Haftayı iple çekeceğiz.

Bölüm Puanı: 80/100



 

Utkan Aktaş Yazar:

2 Temmuz 1987 doğumlu olan Utkan genç görünümlü bir ihtiyar olarak iki üniversitede bulamadığı aidiyet ve de yaratıcılık hissini dans, yazarlık, kurgu gibi pek çok diğer sanatsal uğraşıda buldu. Şimdilerde ise Kahraman Baykuş olgusunun kurucularından ve de yazarlarından biri olmaktan son derece memnun bir adam olarak tanınmakta ...

2 Yorum

  1. 12 Eylül 2018
    Yanıtla

    yeni çıkmış bir manga var mı nette türkçesini bulabileceğim henüz 1-2 sayısı çıkmış fln (mangalara yeni başlıyacağım da)

    • 12 Eylül 2018
      Yanıtla

      Her hafta yepyeni mangalar çıkıyor açıkçası bilmiyorum. Benim okuduğum en taze seri şu an 30. sayısında olan Marry Grave ancak türkçe çevirisi yoktur. Başka da ne tavsiye edebilirim bilmiyorum.

      Eğer forumumuza üye olup uğrarsanız belki diğer mangacı arkadaşlarımız yardımcı olurlar.

      Buyrun -> http://sosyal.kahramanbaykus.com/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir