Action Comics #1000 Mercek Altında

Action Comics 1000. Sayı İnceleme ve Değerlendirmesi

Bugün karşınıza önemli bir çalışmanın incelemesi ile çıkıyorum. Ancak bu öyle bir eser ve iş ki ne kadar klişe de olsa, kendini de tekrarlasa, geleneksel de olsa çıkıp “aaa çok berbat”, “aaa bu da ne be” ya da “olmamış, yenisini yapsınlar anam..” falan diyebileceğiniz bir iş değil.

Günümüz ana akım amerikan çizgi roman dünyasının, dünya çapındaki tüm çizgi roman türevlerindeki “süper kahraman” olgusunun ve de dünya dışı hayata ve varlıklara dair bilim kurgunun temellerinin sebebi olan karakterinin yaratılışının 80. yıl dönümünde bizler ile buluştuğu ilk dergi olan Action Comics‘in 1000. sayısı bu. 1938 yılında yolculuğu başlayan Action Comics dergisi Superman‘in yaratılışının 80. yılı olan 2018 yılının Nisan ayı içerisinde 1000.sayısına kavuştu.

Bu dergi pek çok kesintilere uğradı, pek çok kez rafa kaldırıldı geri getirildi. Retcon yedi, Reboot yedi. Ama ağırlıklı olarak her daim DC Comics‘in kalbindeki, merkezindeki 3-4 seriden biri oldu.

Bugün ise DC Rebirth sonrası döneme denk gelen bu özel sayının içinde birbirinden ve hali hazırdaki süreklilikten bağımsız birden fazla mini hikaye var ben de inceleme/değerlendirme yazımı bu küçük hikayelere bölüp sonra finalde hepsini bir toplamayı düşünüyorum.


1. Hikaye: From The City That Has Everything

Yazar / Çizer: Dan Jurgens
Mürekkepçi: Norm Rapmund
Renklendirme: Hi-Fi
Harfler/Font: Rob Leigh

Metropolis Şehri, sevdiği insanlar, dostları ve iş arkadaşları (süper kahramanlar) Superman‘e minnettarlığını gösterdiği klasik iç ısıtıcı bir hikaye. Superman dünya dışı tehditlere karşı tetikte ve gergin iken arkadaşları ve sevdikleri bir sefer için bile olsa dahi bu yükü onun omuzlarından alıp ona bu güzel anı bağışlıyorlar.

Bu tarz durumlarda genelde Batman konuşurken bu sefer Wonder Woman‘ın konuşmacı olması doğru karar hem New 52 döneminde örselenen Superman ve Wonder Woman arkadaşlığını kuvvetlendiriyordu hem de Martian Manhunter‘ın katkılarını da duyuyorduk. Tabi olayların arkasında gene Lois Lane – Batman işbirliği vardı.

Nitekim yürek ısıtan bir hikaye idi ancak etkisi, yeterince güçlü böyle gözlerini doldurup, boğazına bir düğüm oturtan bir yanı yoktu. Fakat ufak bir tebessüm ediyorsunuz Diana’nın konuşmasında.

1. Hikayenin notu: 6.5/10


2. Hikaye: Never Ending Battle

Hikaye / Senaryo: Peter J. Tomasi
Çizer: Patrick Gleason
Renklendirme: Alejandro Sanchez
Harfler / Font: Tom Napolitano

Bu hikayede de Superman’in yıllarca (80 yıl) boyunca süren mücadelelerini, karakter gelişimini, karakterin çizgi roman çağları boyunca evrimini karakterin kendi ağzından farklı bir yorumu ile dinliyoruz. Superman’in o asla bitmeyen savaşına ufak bir göz atıyoruz. Doğruluk, Adalet ve Umut adına asla bitmeyen o savaşı. Hatta altın ve gümüş çağ versiyonlarını eleştiren bir iş olmuş.

Bir diğer bize gösterilmek istenen şey ise zor durumlar ve koşullar altında Superman tanrısal bir süper güce dönüşse de akşam gelip dinlenmek istediği bir evi, başından geçenleri anlatmak istediği bir karısı ve yetiştirmek istediği bir çocuğu vede çalışmak istediği bir işi hatta bir köpeği bile var. Batman’in de dediği gibi “Benden(bizden) daha insan…” bunu çok şairane bir biçimde olmasa da sergilenmesi hoştu. Tabi Superman nasıl kurtuldu ? Aralarda neler yaşandı? Bunların hepsini ön kabul ve plot yani gidişatın farkında olarak okuyorsunuz bu açıdan elbette çok ince elenip sık dokulmuş bir şey değil. Direkt geçmiş mirasının, Superman’in bugününü ve olduğu “insanı” nasıl etkilediğini çok kabaca anlatmaya çalışmış Tomasi.

Not: 7/10


3. Hikaye: An Enemy Within

Hikaye / Senaryo: Marv Wolfman
Çizer: Curt Swan
Mürekkeplendirici: Butch Guice ve Kurt Schaffenberger
Renklendirme: Hi-Fi
Harfler / Font: Rob Leigh
Orjinal Hikaye: Cindy Goff

Bu epey kısa sürdü sadece 4-5 sayfaydı. Ve Superman’in insalığın kendisine ve potansiyeline olan inancından bahsettiği bir bölümdü. İnsanlığın olabilecek en iyi tutumunun Brainiac gibi koleksiyoncu ve ön yargılı bilmiş kötülerin hesaplarını nasıl bozduğunu ve bunun Superman’i nasıl etkilediğini anlatan bir öyküydü.

Nitekim verilmek istenen mesaj hali hazırdaki etki ve ilhamın sadece Superman’den insanlara değil aynı zamanda insanlardan Superman’e şeklinde olabileceği idi. Pek çok yazar ve senaristin Supe ile ilgili unuttuğu bir detay. Fakat söylemem gerek hikayenin ardında iki ayrı efsane olan Curt Swan ve Marv Wolfman olunca biraz daha vurucu ve benzersiz şeyler beklemiştim ancak öyle olmadı maalesef.

Not: 6/10


4. Hikaye: The Game

Hikaye Anlatıcıları (çizer ve yazar) = Paul Levitz ve Neal Adams
Renklendirme: Hi-Fi
Harfler / Font: Dave Sharpe

Bu hikayede oldukça kısa idi 4 sayfa kadar sürdü. Burada ise resmen bize yetmişli yıllardaki biraz arkadaşça, biraz düşmanca sürekli arada derede giden Luthor Vs Superman rekabetini , yetmişlerin en ünlü çizerlerinden Neal Adams ile vermeleri çok hoş olmuş.

Güzel bir nostalji, geçmişte olmuş bir olayın biraz süslendirilmiş hali idi. Hoşuma gitti fakat Superman genel külliyatı ya da sayının özelliğine dair bir katkıda bulunduğunu söyleyemem. Ancak Superman’in de zeki biri olduğunu gösterdiği için bile özel bir yer veriyorum.

Not: 6.5/10


5. Hikaye: The Car

Hikaye: Geoff Johns & Richard Donner
Çizer: Oliver Colpel
Renklendirme: Alejandro Sanchez
Font / Harfler: Nick Napolitano
Özel Teşekkür: Matt Wilson

Bu kısa ve az diyaloglu hikaye şimdiye kadar hem görsel olarak hemde sembolik açıdan en iyisiydi. Çünkü hikaye Superman’in yayınlandığı ilk Action Comics dergisinin kapağında yere vurduğu arabanın sahibi ile Superman arasındaki minik ilişki ile alakalı. Çok zekice hazırlanmıştı.

Superman’in sadece suçluları ya da toplumun bir kenara ittiklerini yakalamadığı ya da hapsetmediğini onlara yol da gösterdiğini anlatan çok ince ve naif bir hikayeydi. Zaten hali hazırda ortamlarda bu derginin en beğenilen hikayesi olarak bu gösteriliyor.

Not: 9/10


6. Hikaye: The Fifth Season

Hikaye: Scott Snyder
Çizer: Rafael Albuquerque
Renklendirme: Dave McCaig
Font / Harfler: Nick Napolitano

Bu hikaye Lex Luthor ve Superman arasındaki ilişkinin geçmişini ve kardeş düşmanlar temasını, kozmik bir gözlemci açısıyla, dünyevi olaylardan hem uzak fakat hemde çokta uzak olmayan bir biçimde gösteriyor. Biraz dağınık ve biraz blur bir hikaye ancak Superman mitolojisi ve Lex Luthor’ın genel motivasyonunu kabaca kozmik bir perspektiften çevreleyen enteresan bir hikaye olmuş.

Not: 7.5/10


7. Hikaye: Of Tomorrow

Yazar: Tom King (evet bu adam hala yazarlık yapabiliyor)
Çizer: Clay Mann
Renklendirme: Jordie Bellarie
Font / Harfler: John Workman

Tom King’den bekleneceği gibi en dramatik ve düzen dışı konsepti o hazırlamış. Fakat “yiğidi öldür, hakkını yeme” prensibinden yola çıkarsak söylemem gerek. Bu, Clark‘ın insan ailesiyle olan ilişkisinin Superman mithosunda, külliyatında ve karakterinde ne denli önemli bir yeri olduğunu aşırı dramatikçe de olsa iyi aktaran bir hikaye idi.

Fakat biraz boşluklar vardı yani Lois ve Jon‘ı aldı başka yere yerleştirdi orada mı yaşıyorlar yoksa öldüler mi? Sonda Superman gidiyor mu yoksa ölüyor mü? Yani aşırı duygusal kasacağım derken biraz odak noktasını sapıtmış. Yine de “güzel” denebilecek bir işti.

Not: 7/10


8. Hikaye: Five Minutes

Yazar: Louise Simonson
Çizer: Jery Ordway
Renklendirme: Dave McCaig
Font / Harfler: Carlos M. Mangual

Superman ile alakalı bir nostalji ve gönderme tufanı olur da Clark Kent yani Muhabir/Gazeteci Clark Kent bundan nasibini almaz mı hiç ? İşte aldığı hikaye bu.

Ben her zaman derim eğer bir Superman dizisi, filmi ya da köken hikayesi yazıyorsanız. Superman’in Smallville aile kökleri ve gazeteci kimliği olmadan yapıyorsan ya da bunları doğru veremiyorsan o işi unut derim. Çünkü bunlar Superman’in esas kimliğine dair şeylerdir. Ve bu hikayede Superman muhabirlikte yapsa süper kahramanlıkta, ikisini de olması gerektiği gibi yaptığı sürece ikisinin çokta farklı olmadığı, her halükârda hayatları kurtardığından bahsediyor. Gerçekten sevimli ve karaktere çok uygun bir hikaye.

Not: 8/10


9. Hikaye: Actionland!

Yazar: Paul Dini
Çizer: Jose Louis Garcia-Lopez
Renklendirme: Trish Mulvihill
Mürekkeplendirici: Kevin Nowlan
Font / Harfler: Josh Reed

Paul Dini reis beni hayal kırıklığına uğratmadı ve Superman külliyatı deyince akla ilk başta gelmese de aslında önemli bir figür olan Mr. Mxyzptlk’in Superman ile olan ilişkisini ve Superman’in geçmişini çok güzel aktardı. Ayrıca diğer 5. Boyut cinlerinin daha fazla yaramazlık için Yarasa Mağarası‘na gideceklerini duymak ayrıca komikti.

Ms. Gspie eşliğinde Superman’in geçmişine Actionland üzerinden yolculuk etme faslı da ayrı bir güzeldi. Ayrıca söylemem gerek. Mr. Mxy seni şanslı,hınzır, yaşlı 5. boyut cini seni. Sen Ms. Gspie‘yı hakedecek ne yapmış olabilirsin ? Diye soruyor insan …

Not: 8.5/10


10. Hikaye: Faster Than a Speeding Bullet

Yazar: Brad Meltzer
Çizer: John Cassaday
Renklendirme: Laura Martin
Font / Harfler: Chris Euopoulos
Christopher Reeve’e adanmıştır.

En sevdiklerimden biri de bu oldu. Superman’in hızı ve hesaplama becerisini güzel illüstre etmişti. Ayrıca hikayenin sonunda Lois ile Clark arasındaki konuşma daha yukarıda bahsettiğimiz sadece Superman’in insanlara değil aksine insanların Superman’e daha fazla ilhamı verdiğini gösterdi.

Ayrıca kurtardığı Lila adlı kadının Batman şakası benim sesli gülmeme sebep oldu gerçekten çok tatlı ve güzel görsellere sahip bir hikaye olduğunu düşünüyorum.

8.5/10


11. Hikaye: The Truth

Yazar: Brian Michael Bendis
Çizer: Jim Lee
Mürekkeplendirici: Scott Williams
Renklendirme: Alex Sinclair
Font / Harfler: Cory Petit

Bu derginin belkide en çok öne çıkarılan ismi Brian Michael Bendis idi. Zira kendisi bu sayıdan sonra Action Comics‘i yazmaya devam edecek olan kişi ve DC’nin son büyük transferi olduğundan hem bu hikayeler arasındaki en büyük hikaye onundu hem de yanında bir diğer efsane ve DC Yönetimi üyesi Jim Lee olması bu hikayeyi daha da ön plana çıkarıyordu. Hem de bu sayının son hikayesi bu arkadaşlar.

Peki hikayeye gelecek olursak;

Aslında bu hikaye yeni Superman dergisi Man of Steel‘de devam edecek olan bir hikayenin girişi. Dünyaya gelen Rogol Zaar adlı bir inter-galaktik fatih galaksiyi kriptonlulardan temizlemek adına dünyada Superman ve Supergirl ile dövüşmektedir. Ve zamanında Jor-El‘i de tanıdığını belirtiyor kriptonlulardan veba gibi bahsediyor tabi bunun nedenini bilmiyoruz bunu öğrenmek için yeni seriye devam etmek lazım.

Açıkçası ben böyle duygusal ve özel anlamı olan bir eserde böyle okul önüne stand açan kitapçı mantalitesi bir çalışma görmeyi ummazdım. En azından bunun sona saklanılmasını ya da bu kadar kısa tutulmasını. Ayrıca bir ton karakter varken Bendis abinin gelir gelmez bir başka “Kalibak / Doomsday / Mongul” hibriti bir karakter yaratmasındaki mana ve amacı zaten çözebilmiş değilim.

Açıkçası bana gereksiz ve zamansız göründü biraz bu kısım.

Ancak mekan sahibi kadın ve garson kızın Superman ve onun klasik giyim tarzına dair yaptıkları yorumlar oldukça eğlenceliydi sanırım hikayenin tek dahice kısmı orasıydı.

not: 6.5/ 10


Sonuç:

Genel olarak , bir koleksiyon parçası olarak, Superman ve DC Comics külliyatı için özel bir parça olarak bakarsak ben biraz özensiz ve fazla gösterişsiz buldum. Yani ana kapak baya vasat. Varyantlar desen bırakın bu kadar önemli bir sayıda olması gereken varyant kapakların seviyesine gelmeyi, Dark Knight III: Master Race için dünyanın dört bir yanından yağdırılan amatör varyant kapaklar bile buradakileri parçalarlar.

Hikayeler ya da hikaye içerisindeki görseller deseniz yine öyle size şapka çıkartırabilecek 2-3 hikaye ya var ya yok. Bir koleksiyon ve mihenk taşı materyali olarak biraz vasat geldi bana. Fakat yine de yüzümde tebessüme ve Superman’e olan hayranlık ve empatimde bir kabarmaya sebep olmadı da değil hani.

Tüm hikayelerin puanlarının ortalaması: 8/10
Kapaklar ve Teknik Özveri: 6.5/10
Nostaljik Değeri: 9/10

Action Comics #1000 sayısının genel notu: 7.9/10

Beğendiyseniz, beğenip paylaşmayı, farklı fikirleriniz varsa da bizlerle paylaşmayı ve iletişime geçmeyi unutmayınız.

Tüm hakları saklıdır. @kahramanbaykus.com

 

Utkan Aktaş Yazar:

2 Temmuz 1987 doğumlu olan Utkan genç görünümlü bir ihtiyar olarak iki üniversitede bulamadığı aidiyet ve de yaratıcılık hissini dans, yazarlık, kurgu gibi pek çok diğer sanatsal uğraşıda buldu. Şimdilerde ise Kahraman Baykuş olgusunun kurucularından ve de yazarlarından biri olmaktan son derece memnun bir adam olarak tanınmakta ...

Tek Yorum

  1. 20 Nisan 2018
    Yanıtla

    Güzel bir yazı olmuş ellerine sağlık. Benim de en beğendiklerim:
    >3. Hikaye: An Enemy Within
    >5. Hikaye: The Car
    >7. Hikaye: Of Tomorrow
    >10. Hikaye: Faster Than a Speeding Bullet
    bunlar oldu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir