Kimin Nesi: Jay Garrick / The Flash

Tarihteki Flashları tanıtmaya orijinal Flash ile başlayalım dedik. İşte karşınızda. . .

JAY GARRICK 

Kısa Bilgi:

 

Jason Peter Garrick yani kısaca Jay Garrick, altın çağ döneminin orjinal hız düşkünü süper kahramanıdır. Çizgi Roman tarihinin ilk “speedster” kahramanı ve de “Flash” lakabını ilk taşıyan da kendisidir. Kendisi Çizgi Roman tarihinin ilk süper kahraman takımı olan JSA (Justice Society of America / Amerika’nın Adalet Topluluğu) takımının da kurucu üyesidir. Jay Garrick’in muazzam kahramanvari kimliği ve yaptığı işler en tanınan Flash olan Barry Allen‘a ilham vermiştir. Jay Garrick’in güncel olarak “New 52” sonrası DC evreninde görünüşü ise Earth-2 adlı paralel evren dünyasının Flash’ı olarak anıldığı earth-2 serileri olmuştur.


KÜNYE: 

Kahraman Adı: The Flash  // Jay Garrick

Gerçek Adı: Jason Peter Garrick

Yayımlayan: DC Comics

İlk Çıkışı: 10 Kasım 1939

Yaratıcıları: Gardner Fox, Harry Lampert

İlk Sayı: Ocak 1940

Tür: Dünyalı-İnsan

Cinsiyet: Erkek

Boy: 1.78m

Kilo: 81 kg

Göz Rengi: Mavi

Saç/Kıl Rengi: Kahverengi – Beyaz (kırçıllı)

Vatandaşlığı: Amerika

Memleketi: Keystone City

Yaşadığı Başlıca Yerler: Keystone City, Central City, JSA Merkezleri

Doğum Günü: Bilinmiyor

 

Bulunduğu Takımlar: JSA, JSA International, JLA, All-Star Squadron, Speedsters, Flash Family

 

Unvanları: JSA Kurucus Üyesi, Keystone City Koruyucusu, Original Flash, Original Speedster, Süper Kahraman, Fizikçi, Kimyager

 

Lakapları: Flash, Golden Age Flash, Man of Speed, Human Bolt of Lightning

 

Ailesi: Joseph Garrick (babası)

        Joan Williams  (karısı)

        Bart Allen (vesayet altına aldığı çocuk)  


 

Köken Hikayesi / Origin: 

 

Jay Garrick, küçükken okuduğu ucuz süper kahraman dergileri okumaya bayılan bir çocuktu. Onun favori kahramanı ise Whip Whirlwind adlı fırtınalar yarata bilen, hızlı bir kahramandı. Küçükken hayali hep bir gün Whip Whirlwind gibi güçlere sahip olmak ve insanlara yardım etmekti.

 

Küçüklük yılları geride kalan genç Garrick, Keystone City şehrindeki Midwestern University adlı üniversiteye başlar. Jay başarılı bir öğrenci ve akademisyendir, hem Fizik hemde Kimya konusunda çift anadal yapmıştır. Üstelik üniversitenin futbol takımının da yıldızıdır.  

Ancak bilimsel çalışmaları esnasında kendisi bir deneyin etkisine maruz kalmıştır. Hatta bunu fark etmemiştir bile ancak, sert kireçli suyu hiç bir atık radyasyonal işleme maruz bırakmadan vede işlemi radyasyon yayılımı yapmayan bir hızlandırıcıya uğratmadan temizlenin yollarını arayan bu kimyasal deney esnasında gece geç saatlere kadar çalışmıştır. Gecenin ilerleyen saatlerinde rahatlamak için sandalyesinde arkasına yaslanıp bir sigara içmek ister. Ancak olacak o ya, sandalye devrilir ve tüm deney aparatlarını da devirir. (Buradan çıkarmamız gereken şey sigaranın zararlı olduğu, dolaylı yoldan bile 😀 )  

 

Jay odadan( labdan) çıkmaya vakit bulamadan odayı saran sersemletici, tehlikeli gazlar Jay’i bayıltır. Jay, hastaneye kaldırılması ile beraber haftalarca yatakta kalır ve hayati tehlikeyi de bir türlü atlatamamıştır. Haftalar sonra uyanır, uyandıktan çok kısa bir süre sonra da odasının penceresinden dışarı da bir kadın görür, o ana bilinçsizce onunla tanışmak ister ve gözden kaybetmemek adına hızla aşağıya inmeye başlar. O sırada fark eder ki tüm hastanenin içi sanki içinden bir fırtına geçmiş gibidir ve de saniyeler içinde hastanenin dışındadır. Daha sonra doktorun da Jay’e açıkladığı gibi artık kendisi dünya üzerinde yürümüş olan en hızlı şeydir.

 

İlk Flash Sayısının Kapağı 


Karakterin Evrimi:

Altın Çağ: Earth 2

Jay Garrick’in altın çağın başlarının favori “Flash” ı olduğu bir gerçek fakat aynı altın çağın içerisinde bir başka Flash daha geldi, Barry Allen. Ve böylece Jay konsepti gereği geri planda kaldı, fakat tamamıyla unutulmadı. Altın, Gümüş ve Bronz çağlar boyunca Jay Garrick Earth-2 adlı paralel dünyada maceralarına devam etti. Ara sıra bizim dünyamıza da uğradı.

Bu dönem de köken hikayesi biraz değiştirildi. Hastane camından gördüğü Joan Williams isimli kadın, buradaki hikayede gangsterler tarafından vurulmak üzere iken Jay istemsizce koşar ve saniyeler içerisinde kadının yanına vararak ona sıkılan kurşunu elleri ile yakalar. Ve kadın ile birbirlerine aşık olur. Joan Williams daha sonra Jay Garrick’in karısı olur.

Modern Çağ:

Modern Çağ’da “Crisis on Infinite Earths” adlı evreni baştan şekillendiren dev vaka sonrası çoklu evrenler ve dünyalar tekrar elden geçirilmiş, köken hikayeleri de baştan elden geçirilmişti. İşte bu esnada tekrardan New Earth yani bizim dünyamıza gelmiş olan Jay Garrick böylece yıllar sonra Barry Allen ve diğer flash karakterleri ile aynı gerçekliğe geçmiştir. Bundan sonra genelde diğer Flash’lara öncülük etmiş olan bir baba, bir mentor olarak karşımıza çıkmıştır Jay Baba .

 

New 52 Değişimi ile birlikte kendisini yeniden Earth-2 de görmeye başlarız. Bu sefer hız gücü bir deneyden yada speed force gücünden değil Olympos tanrılarının en hızlısı Merkür‘den gelmektedir. Ve de Earth-2 dünyasının “The Flash” ı odur.  Tower of Fate serisi boyunca önemli rol oynamıştır.

Rebirth döneminde ise Jay hakkında konuşulabilecek çok fazla veri yok diyebiliriz.


Karakterin Önemi ve Mirası: 

Jay Garrick karakteri ana çizgi roman akımına “speedster” kavramını sokarak zaten kendi devrimini gerçekleştirmiştir. Yaratılan ilk  süper kahramanlardan da birisidir ayrıca. İlk süper kahraman topluluğunun kurucu öncülerindendir. En ünlü Flash olan Barry’e ilham olmuştur. Barry’e mentorluk, Wally’e amcalık, Bart’a dedelik yapmıştır.

JSA içerisinde  Alan Scott, Ted Grant(Wildcat) ve Doctor Fate ile olan dostlukları da çizgi roman dünyasında bile özel olan dostluklardandır.


Yetenekleri ve de Güçleri:

Jay Garrick orijinalinde Speed Force ile ilintisi olmayan ilk ve tek Flash’dır. Kendisi ilk yaratıldığında subsonic yani ses hızının biraz altında denebilecek kadar hızlıydı sadece. Fakat Modern Çağ’da Barry Allen ile aynı gerçekliğe denk geldiğinde ve de Barry’nin Speed Force jeneratörü olması sebebiyle, bu gücün bir kısmınıda mentoru Jay’e bahşetti.

Jay, speed force etkisinden hemen sonra eskisinden onlarca hatta yüzlerce kat daha hızlı oldu. Daha sonraları ışık hızına yakın hız seviyelerine yükseldi. Asla diğer Flash’lar kadar hızlı olmadı ve ışık hızını rahatça geçmedi fakat hipersonik hızları onun için  epey standart haline getirdi. Sub-Relativistic seviyeleree ulaştığı da söylenebilir.

Jay tüm Flash’lar gibi dik yüzeylerde, su üstünde koşabilecek kadar hızlıdır.

Jay, Wally‘den öğrendiği bu taktik sayesinde rakiplerinin momentumlarını dolayısıyla hızlarını çalıp onları yavaşlatabilir. Aynı şekilde tersini yaparak hız aktarımı ile istediği kişi ya da nesneyi hızlandırabilir.

Speed-Force Aura’sına sahip olduğu için yüksek hızın yarattığı ısı ve basınç değişimlerinden etkilenmez. Keza aynı aura ve güç sebebiyle yavaş yaşlanır.

Bilgiyi çok hızlı işleme yetisine sahiptir. Çok yüksek hızlarda etrafında ki her şeyi algılayıp onları beyninden geçirebilir. Çok kısa sürelerde çok büyük miktarlarda bilgi ve datayı işleyebilir.

Hızlı koşma ve titreşim güçleri sayesinde değişik boy, amaç ve tür de vortex hortumları oluşturabilir.

Jay’de tıpkı Barry gibi moleküllerini speed force etkisiyle aşırı titreştirerek nesnelerin içerisinden geçebilir.

Gücü normal bir insandan farklı değildir ancak hızının yarattığı momentum dolayısıyla darbeye dayalı saldırılarda saldırısının etkisini çok yüksek oranlarda artırabilir.

New 52 ile beraber kendisinin hız olarak Amerika’dan Polonya’ya bir kaç saniye de vardığını ve büyük yaralanmalardan kısa süre de kurtulduğunu gördüğümüzü de eklememiz gerekir.

Kendisi oldukça da zeki ve tecrübeli bir karakterdir, fizik, kimya başta olmak üzere pek çok ana bilim dalında yetkin bir kişiliktir.

Nitekim Jay Abiyi küçümsemek pek akıl kârı bir seçenek değil diyebiliriz.

 


 

Umarım beğenmişsinizdir. Orijinal Flash olan Jay Garrick ile ilgili kısım bu kadardı. 

 

Kaynaklar: DC Wikia, comicvine.com, DC Comics Yayınları 

Yazan & Derleyen: Utkan Aktaş 

 

Utkan Aktaş Yazar:

2 Temmuz 1987 doğumlu olan Utkan genç görünümlü bir ihtiyar olarak iki üniversitede bulamadığı aidiyet ve de yaratıcılık hissini dans, yazarlık, kurgu gibi pek çok diğer sanatsal uğraşıda buldu. Şimdilerde ise Kahraman Baykuş olgusunun kurucularından ve de yazarlarından biri olmaktan son derece memnun bir adam olarak tanınmakta ...

Tek Yorum

  1. Fuegoreon
    5 Aralık 2017
    Yanıtla

    Bilgilendirici bir inceleme olmuş, elinize sağlık.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir