Haftalık Mercek: Mangalar B14 ve B15

Güncel olarak okuduğum serilerin haftalık çıkan sayılarını o hafta içerisinde kısaca değerlendirip, hakkında 3-5 bir şeyler yazdığım “Haftalık Mercek:Mangalar” serisine hoş geldiniz. Güncele gelir gelmez benzerini Çizgi Romanlar için de yapacağım. Haftaları Cuma – Pazar aralığında değerlendireceğim. Zira çoğu Manga Perşembe ve Cuma günleri yayınlanıyor. Belki Pazardan Pazara durumu da olabilir. Aylık ya da 2 hafta da bir tarzı serileri ise “Aylık Mercek” başlığı altında yazacağım.

UYARI: Haftalık sayı inceleme yazısı olarak elbette yoğun spoiler içerecektir !

13. Haftanın Yorumunu Görmek için -> tıklayınız !

Kusura bakmayan bu dönem siteyi biraz boşlamak zorunda kaldım bazı sağlık ve ailevi meseleler sebebiyle. O yüzden haftalık manga yazımda birikti 2.5 haftalık oldu. Şimdi başlayalım.


14. Hafta: 30 – 07 Ekim / 2018

One Piece #920: I Love Oden

Haftalar sonra ilk defa “Wooah, Süperdi” diyeceğim bir One Piece bölümü oldu. En başından beri bu karakterleri böyle bağlamadığı belliydi (zaman yolcusu Kin’emon vs gibi), çünkü öbür türlü Punk Hazard ve Dressrosa hikayelerinin senaryosu bambaşka olmalıydı) ama bu açığı çabuk davranıp tek bir sayı da acemiye anlatır gibi anlatarak kapattı.

Önümüzdeki hikaye örgüsü (arc) ve savaş için motivasyon-plan ve kadro sağlaması da yapıldı. Umarım bundan sonra çok uzatmadan olayların özüne ve aksiyona gireriz. Çok uzatmanın ne melet bir şey olduğunun en güzel örneği Big Mom bölümleri idi. Sıtkımız sıyrıldı.

Hasır Şapka Tayfası ve Law, Kin’emon’un Oden hakkında anlattıklarını dinledikten ve başına gelenleri öğrendikten sonra…

Sağlam bölümdü. Bu arada kadın “time-time” yani “zaman-zaman” becerim dedi. Şeytan Meyvesi becerileri ikili söylenir sadece. O zaman bir zaman meyvesi var diyebilir miyiz? Bu arada meyve geçmişe gidemiyormuş o yüzden kayıp 100 yıla dokunamayacaklar, bu da aslında bir bakıma iyi bir şey. Oden karakteri bayağı bizim burada “alemin arz ettiği” tabirine yakışır cinsten herkesin hayranı olduğu bir şahsa benziyor bakalım daha neler çıkacak bu hikayeden.

Bu arada Lady Toki‘nin eriyebilen vücut yapısı Otama denen kızımızın yanaklarını sündürerek dango yapmasını anmsattı, Momonosuke‘nin kız kardeşi olabilir mi ? Bence değildir çünkü kız 5 yıldır orada diğer zaman yolcularından 5 yıl erken gelmiş. Annesi niye böyle bir şey yapsın ? Kiku’nun tanıması lazımdı ayrıca… Tama’nın annesi olabili mi ? Ya da bir teoriye göre Tashigi ? Malzeme bol…

Ara vermesi ise şaşırtmadı. Klasik taktik; ne zaman kayda değer bir ilerleme kat edilse çat diye ara verip beklenti yaratmak.

Bölüm Puanı: 86/100


Black Clover #176: Siblings


Geçen hafta övdüğüm eser bu hafta sinir olduğum bir şeyi yaptı. Bir kaptanı övüp övüp, 2 havalı şey yaptırıp sonra şişletmek, yaralamak ve genç ana karakter kadrosu için yoldan çekmek. Noelle‘in çıka geldiği “burayı suyla doldururum” da çok komikti bence.İşe yaramaması iyi oldu ancak Nozel nasıl o elfi öldüremedi ben onu anlamadım. Laf olsun shounen dolsun işte.  Noelle’in son formu ise hoş görünüyordu ve karakterine uygun gibiydi, bakalım neler sergileyecek.

Gene kendi standartlarına göre katlanılabilir bir bölümdü ancak bir önceki bölümün yarattığı havayı kaldıramadı.

Bölüm Puanı: 60/100


Boku no Hero Academia #201: Look Ahead To The Future

Bölümün daha ilk sayfasında irite oldum. Momo eski tip bir gülle topunu oluştururken Kendo öyle bekledi herhalde. Klasik “kamehameha sorunsalı” . Esas karakter esaslı ve uzun solukta hazırlanan bir teknik yapar tekniği yiyecek olan da öyle bekler.  Yine de Kohei iyi kotardı bu durumu ve bunun bir atak değil bir destek hareketi haline getirdi yine de bu dövüşü ergileme, görselleştirme şeklini beğenmedim kim kime neden nerede nasıl üstünlük sağladığı kısmı tamamen metinlerden yola çıkarak anlayabileceğin bir şey. İllüstrasyon olarak çok tembel kaçmış.

Yine de mucizevi bir şekilde A sınıfı takımının kazanmaması hoşuma gitti orada en azından bir denge yaratılmış. Ancak şu çok net belli oluyor evrendeki güç ve yetenek tipleri arttıkça ve grup savaşları daha fazlalaştıkça Kohei çizer olarak da, yazar olarak da sıkıntılar çekmeye başladığını sana hissettiriyor.  Umarım ilerideki rauntlarda biraz daha açıklanabilir, anlaşılabilir ve takip edilebilir bir koreografi uygular.

Bir de gene 12-13 sayfa yazılmış. Yeni Battle Shounen piyasası bu 11-15 sayfa aralığına çok iyi kapak attılar valla. Eskiler enayiymiş öyle 16-20 sayfa aralığında çalışıyorlarmış. Bu sayıda olanlar rahatlıkla daha az sayfa sayısı ile geçen haftaya yedirilebilirdi.

Bölüm Notu: 59/100


Marry Grave – Journey 33: By Your Side

Oohh, hoş bölümdü. Sadece eski bölümlere nazaran bu kadar aradan sonra bu kadar kısa bir bölüm gelmesi üzdü. Sawyer reis her zamanki serin kanlı ve sevecen tavrını korudu. Rosalie ise sayının son anına kadar ikilemden çıkamadı ancak. Son sayfada büyü kullanmaya karar verdi. Ayrıca Dante‘nin ekibe yardıma gelmesi çok hoş oldu, Sergei ise kaçmayı başardı. Yalnız Dante’nin yarım şişe su ile yaptığı iyileşme büyüsünü rosalie bir kaç damla da on katına falan çıkarınca Dante’nin suratı çok acayip bir hal aldı.

Sawyer’ın ise hislerini net bir biçimde Rosalie’ye açması ve kolye kartını kullanması çok sevimliydi. Adamın kafası delinmiş hala Rosalie’yi güldürme peşinde hehe…

Bölüm kısa bir geçiş bölümü olması dışında bir sıkıntısı yoktu denilebilir.

Bölüm Notu: 75/100




15. Hafta: 07 – 14 Ekim / 2018

Black Clover #177: Dancing Princess of The Battlefield

Açıkçası dövüş güzeldi ve Noelle‘in bu yeni gücünün açıklaması da basit ve mantıklıydı. Lakabı ve güçlerini kullanma biçimi de cuk oturdu her şey ok ama. Bu kız (rakibi olan Pusula Büyücüsü) rakibin atağını ona geri yollama gücünü kullanmıyor ? Sadece güdümlü kazık atıp durdu. Fazla Noelle şov olmuş. Ancak esas kızdığım şey 10 sayfa(dijital olarak 10 yoksa çift sayfalık çizimlerle 13 falan) nedir ya ? Bir de bu top 10 satanlar arasında olan bir seri. Cidden kalite ve istikrar elden gidiyor.

Bölüm Notu: 63/100


Boku no Hero Academia #202: 3rd Set

Yine çok kısa tutulmuş bir geçiş bölümüydü. Önümüzdeki olayların zemini hazırlandı. Önemli kahramankarı temsil eden Todoroki ve Iida üzerine yoğunlaşılacak. Ayrıca Deku ile All Might, Shinsho‘nun One for All hakkındaki görülerine dair bulmacanın bir diğer parçası olduğunu ve yeniden karşılaştıklarında olabileceklere dikkat çekti.

Bakugo ise artık iyiden iyiye sırrı bildiğini ve Deku’nun bu konudaki gelişimi adına endişelendiğini kendi hırbo tarzında belli etmeyi unutmadı. Gene 12-13 sayılık ksıa geçiş sayılarından biri idi. Bu sefer B sınıfında Tetsutetsu hariç güçlerini hiç bilmediğimiz tipler var umarım eğlenceli ve anlaşılabilir bir biçimde verir Kohei.

Sıradan, temiz denebilecek bir hazırlık ve geçiş bölümüydü.

Bölüm Notu: 64/100


Marry Grave – Journey 34: True Power

Çok hoş bir bölümdü. Ancak bu Rosalie’nin geçmişinin hala saklanması yani bu tarz şeylerin sürünmecede bırakılması ya da daha sonra kullanılmasının tercih edilmesi pek sevdiğim bir şey değildir ve çok nadiren bundan bir hayır geldiğini görmüşümdür. O yüzden umarım çok uzatmazlar.

Dante‘yi tekrar eski sıcak ve samimi tavırlarında görmek güzeldi ancak neden hiç büyümedi ? Hala bir gizem. Sawyer ile Rosalie çok tatlılar sanırım mangalarda okuduğum en tatlı çift. Gerçekten tebessüm ettirdi bu bölüm. İç ısıttı. Ama artık biraz daha karmaşık ve derin mevzulara dalsalar en azından arada o tip yerlere de girip çıksınlar. Yoksa bu romantik hava kaybolmasın tabi.

Bölüm Notu: 80/100




 

Utkan Aktaş Yazar:

2 Temmuz 1987 doğumlu olan Utkan genç görünümlü bir ihtiyar olarak iki üniversitede bulamadığı aidiyet ve de yaratıcılık hissini dans, yazarlık, kurgu gibi pek çok diğer sanatsal uğraşıda buldu. Şimdilerde ise Kahraman Baykuş olgusunun kurucularından ve de yazarlarından biri olmaktan son derece memnun bir adam olarak tanınmakta ...

2 Yorum

  1. Utsuro
    20 Ekim 2018
    Yanıtla

    Elinize sağlık, One Piece kısmını keyifle okudum. Peki hocam, Marry Grave’i önerir misiniz? Nasıl bir manga sizce?

    • 21 Ekim 2018
      Yanıtla

      Teşekkürler.

      Marry Grave türkçe çevirisi olan bir manga değil ve çok popüler olmadığı için ingilizce çevirileri de yavaş ve düzensiz gelen bir manga ancak şu an güncel olarak okuduğum 6 manga arasında en çok sevdiğim Marry Grave diyebilirim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir