80’ler modern çizgi roman(comics) endüstrisinin temellerinin atıldığı harika yıllar. Bu dönemde çizgi romanların gümüş çağdaki sansür prangalarından kurtulmaları sayesinde eski karanlık çizgilerine geri döndüler. Ve bize adlarını sayamayacağım kadar harika ve ikonik eserler bıraktılar. Marvel efsanevi baş editör Jim Shooter liderliğinde altın yıllarını yaşadı, DC ise Alan Moore, Grant Morrison ve Neil Gaiman gibi birinci sınıf yazarlarla birlikte adeta çizgi romanların British Invasion’ı yaşadığı harika seneler.
Biz de Kahraman Baykuş ekibi olarak bu önemli zamanları hem yad etmek hemde yeni nesil okuyuculara ufaktan tanıtmak için dönemin en ikonik 12 çizgi roman kapağını seçtik. Seçimlerimizde çizimin güzelliği ve kalitesini de dikkate alsak da daha çok kapakların yarattığı etki ve akılda kalıcılıklarını esas aldık. Nostalji yazımıza başlamadan önce ilk 12’ye girememiş ama bir bahsetmemiz gerektiğini düşündüğümüz 3 kapaktan bahsetmek istiyoruz.
Wolverine #1 – I’m Wolverine
Bugüne kadar çeşitli parodileri yapılmış olan Wolverine Vol 1’in birinci sayasının kapağı. Chris Claremont tarafından yazılan 4 sayılık bu mini orijin serisinin çizeri de başka bir efsane olan Frank Miller idi.
Miracleman #1 – Rebirth
L. Miller & Son adlı İngiliz yayıncı şirketin Amerika’dan ithal ettikleri Captain Marvel(shazam) yerine geçecek bir karakter yaratma çabalarından doğan bu karakterin ismi başlangıçta Marvelman iken Marvel’ın baskıları sonucu Miracleman’e evrilmiştir. Ancak kendisine benzer bir çok kahramanın nail olamayacağı bir şansa sahip olur ve 80’li yıllarda ilk önce Alan Moore ardından da Neil Gaiman tarafından devam ettirilen 24 sayılık bir dergiye sahip olur. İşte onur köşesine seçtiğimiz bu kapakta Alan Moore’un 85 yılında bu klasik dönemden kalan süper kahraman için olgun bir yazım seviyesinde çıkardığı ikonik Rebirth sayısının kapağıdır. Garry Leach tarafından çizilmiştir.
The Amazing Spider-Man Annual #21
87 yılında sevgili Peter’ın nihayet komşu kızı Mary Jane ile dünya evine girdiği sayının ikonik kapağı. Büyük usta John Romita tarafından çizilmiştir. Sayı normal kapakla paralel olarak çizilmiş güzel bir varyant kapağa da sahiptir.
12-Superman Annual #11 – For the Man Who has Everything
Yayıncı: DC comic
Baş Editör: Dick Giordano
Yazar: Alan Moore
Çizer: Dave Gibbons
Sene: Ağustos 1985
Editör: Julius Schwartz
Alan Moore tarafından yazılmış tek sayılık yürek burkan Superman hikayesi. Superman’e doğum gününde ona hayallerini yaşatacak bir parazit hediye eden Mongul ve Supermen’i bu durumundan kurtarmak isteyen Batman ve Wonder Woman. Hikayenin güzelliğini bir kenara bırakırsak boşluğa bakan Superman arkasındaki kötü niyetiyle Mongul şaşkın super kahramanlar ve her şeyin arkasında kırmızı güneşin medeniyeti Krypton. Dave Gibbons usta kesinlikle harika bir iş çıkarmış.
11-The Sandman #1 – Sleep of the Just
Yayıncı: Vertigo
Baş Editör: Dick Giordano
Yazar: Neil Gaiman
Çizer: Sam Kieth
Sene: Ocak 1989
Editör: Art Young, Karen Berger
Kesinlikle bu zamana kadar yazılmış en dahiyane çizgi roman hikayelerinden olan Rüyalar Lordu Morpheus’un epik hikayesi Sandman. Ve bu hikayeye layık bir şekilde okültizmin sınırlarında, Dave McKean tarafından çizilmiş birinci sayının kapağı. Morpheus’un içinde bulunduğu tutsaklığı ve sahip olduğu sonsuz zamanla birlikte serbest kalacağı günü bekleyişi harika bir şekilde resmedilmiş.
10-Web of Spider-Man #32 – Kraven’s Last Hunt, Part Four: Resurrection
Yayıncı: Marvel Comic
Baş Editör: Tom DeFalco
Yazar: J.M. DeMatteis
Çizer: Mike Zeck
Sene: Kasım 1987
Editör: Jim Salicrup
Şimdiye kadar yazılmış en iyi Kraven hikayesi ve en iyi Örümcek Adam hikayelerinden biri. O dönem yayınlanan pek çok Spider-Man dergisi arasında bir story arc olarak yazılan bu hikayenin kuşkusuz her kapağı döneminin en iyi kapaklarından ancak Web of Spider-Man dergisinin 32. sayısının kapağı tartışmasız bir şekilde diğerlerini ikoniklik olarak geride bırakıyor. Anlatılmış en karanlık Spider-Man hikayesinde Örümcek Adam canlı canlı gömüldüğü mezarından çıkmayı başarıyor. Mike Zeck tarafından çizilmiştir.
9-Animal Man #5 – The Coyote Gospel
Yayıncı: DC comic
Baş Editör: Dick Giordano
Yazar: Grant Morrison
Çizer: Chaz Truog
Sene: Aralık 1988
Editör: Art Young, Karen Berger
Grant Morrison’un unutulmaz Animal Man serüveninin kendine münhasır bir hikayesi olan sayısının unutulmaz kapağı. Morrison bu Animal Man serüveni boyunca pek çok defa 4. duvarı kırıp bize ilginç serüvenler okuttu. Ama bu sayıyı ve bu kapağı tüm seri içinde özel yapan şey The Creator olarak adlandırabileceğimiz olgunun yani yazarın çizgi romanın içinde bir rol aldığı(bu bölümde elinde fırçasıyla omni-tanrı) bir hikaye ve bu durumu çok iyi bir şekilde resmeden kapak. Dönemin en iyi çizerlerinden Brian Bolland harika bir iş çıkarmış.
8-Batman #404 – Who I am, How I Came To Be(Year One)
Yayıncı: DC comic
Baş Editör: Dick Giordano
Yazar: Frank Miller
Çizer: David Mazzucchelli
Sene: Şubat 1987
Editör: Dennis O’Neil
Frank Miller hiç şüphesiz ki bildiğimiz modern Batman karakterinin bugünlerine gelmesini sağlayan en büyük kişilerden biri. Belki de yazılmış olan en iyi orijin hikayesi Year One’ı Batman için yazarak bu karakteri diğerlerinden ayrı bir lige taşıdı. Dört sayılık bu hikayenin ilk kapağını seçtik. Bruce Wayne’i Batman’e olmaya sürükleyen o gece ve dünyada bir çocuğun sahip olabileceği her şeye sahipken en önemli şeyleri elinden alınarak çaresiz bırakılan 7-8 yaşlarındaki bir çocuk. Batman’in gözlerini her kapadığında boğuştuğu bu durum resmedilebilir mi? Bilmiyorum. Bu kapağın çizeri de Frank Miller’ın Daredevil’dan partneri olan David Mazzucchelli.
7-The X-Men #141 – Days of Future Past
Yayıncı: Marvel Comic
Baş Editör: Jim Shooter
Yazar: Chris Claremont
Çizer: John Byrne
Sene: Ocak 1981
Editör: Louise Jones
Stan Lee ve Jack Kirby ile başlayan ve Chris Claremont ile zirveye çıkan X-Men’in birinci cildini seksenlerin başlarında sonlandıran efsanevi sayı ve hikaye. Earth-811’in geleceğinde bir distopyayı yaşayan mutantlar teker teker imha edilmektedirler. X-men’in yarısı ölmüş diğer yarısı esir düşmüştür. Ve böylece kalan X-men üyeleri savaşı kazanmanın tek yolunun geçmişe dönüp geleceği değiştirmek olduğu kanaatine varırlar. Bu ikonik hikayenin kapağı John Byrne ve Terry Austin ikilisi tarafından çizilmiştir.
6-Watchmen #1 – At Midnight, All The Agents
Yayıncı: Dc comic
Baş Editör: Dick Giordano
Yazar: Alan Moore
Çizer: Dave Gibbons
Sene: Eylül 1986
Editör: Len Wein, Barbara Kesel
Watchmen için söylenebilecek hiçbir şey yok. Çizgi roman sektörünün kutsal kitabı olan bu Alan Moore başyapıtının kapaklarından her biri çok özel çizimlere sahip. Ancak biz ilk sayının kapağının ikoniklik açısından diğerlerini oldukça geride bıraktığını düşündük. İsmini bir Bob Dylan şarkısından alan bu bölüm pek çok yönüyle harika bir giriş bölümü. Buradan sonrası biraz spoiler içeriyor eğer Watchmen’i okumadıysanız bir sonraki kapağa atlayınız! Kapakta ise kanlar içindeki saldırıya uğrayan Komedyen’in ikonik rozeti bulunuyor. Alan Moore ve Dave Gibbons For the Man Who has Everything’de olduğu gibi harika birer ikili olmuşlar.
5-Batman: The Killing Joke
Yayıncı: DC comic
Baş Editör: Dick Giordano
Yazar: Alan Moore
Çizer: Brian Bolland
Sene: Mayıs 1988
Editör: Dennis O’Neil, Dan Raspler
Belki Frank Miller, Batman karakterinin geçmişini ve geleceğini belirleyen hikayeleri yazmış olabilir ancak Batman ve Joker karakterinin arasındaki garip ilişkinin zirvesini ve Joker karakterinin gizemli kökenini Alan Moore yazdı. Hala tartışmaları süren sonuyla birlikte Killing Joke, Batman devamlılığına çok büyük etkilerde bulundu. Bu sefer Brian Bolland ile çalışan Alan Moore oldukça şanslı çünkü Bolland bugünkü çizgi roman kapaklarını bile yanında oldukça sönük bırakacak harika bir kapak çizimi yapmış.
4-Marvel Super Heroes Secret Wars #8 – Invasion!
Yayıncı: Marvel Comic
Baş Editör: Jim Shooter
Yazar: Jim Shooter
Çizer: Mike Zeck
Sene: Aralık 1984
Editör: Tom DeFalco
Marvel’ın ve belki de tüm çizgi roman sektörünün bitmek bilmeyen event mantığının başlangıcı olan Secret Wars hiç şüphesiz ki tüm zamanların en ikonik çizgi roman olaylarından biri. Serinin sektöre bu etkisinin yanında hiç şüphesiz ki yaptığı en büyük etki Spider-man mitolojisine kattığı Siyah Kostümdür. Kahramanlara kostüm oluşturup veren bir makineden yırtık klasik kostümü yerine ona şekil değiştiren simbiyotik bir varlık bulaştırmıştır. Başlangıçta bunun farkına varamayan Peter bilinçsiz bir şekilde en korkulu düşmanı olan Venom’u yaratmıştır. Bu durumu belirten bu ikonik kapak sevgili Örümcek Adam çizeri Mike Zeck tarafından hazırlanmıştır.
3-Crisis on Infinite Earths #7 – Beyond The Silent Night
Yayıncı: DC Comics
Baş Editör: Dick Giordano
Yazar: Marv Wolfman
Çizer: George Perez
Sene: Ekim 1985
Editör: Marv Wolfman
DC çoklu evrenlerinin doğumuna ve de bronz çağın resmi olarak bitip, modern çağın dahi doğuşuna şahit olduğumuz bu 12 sayılık tarihi vaka bırakın DC’yi genel comics tarihi için bir mihenk taşıdır. Zamanın The New Teen Titans serisinin yazarı Wolfman tüm bu konsepti ve çalışmayı kendi tasarlamış ve dönemin DC Yöneticileri Jenette Kahn(başkan), Paul Levitz(başkan yardımcısı) ve yapımcı editör Dick Giordano ve diğer pek çok DC editörü ile koordineli ve planlı bir çalışma yürütüp tarihin belkide en epik ve en detaylı reboot çalışmasına da el atmış oldular. Serinin çizimlerinde ve kapaklarında ise Wolfman ile The New Teen Titans serilerinde beraber çalıştıkları seksenlerin ikonik çizerlerinden George Perez eşlik etmiştir ve bu serinin kapaklarından da sorumlu olan odur.
Açıkçası bu serinin her kapağı ayrı ayrı çok ikonik ve çok sağlam tasarlanmış kapaklardır. Ancak, Gümüş Çağ Supergirl karakterinin cansız bedeninin Superman’in kollarında durduğu ve Koca Mavinin yüzündeki çaresizliği iliklerimize kadar hissettiğimiz bu kapak hepsinden çok daha akılda kalıcı olmuştur. Ayrıca bu kapağın kendinden 5-6yıl önce gerçekleşen Dark Phoneix Saga’daki önemli kapaklardan birine saygı duruşu çakıyor olması da kapağı bu denli ünlü yapan başka bir etmen.
2-The X-Men #135 – Dark Phoenix
Yayıncı: Marvel Comic
Baş Editör: Jim Shooter
Yazar: Chris Claremont
Çizer: John Byrne
Sene: Temmuz 1980
Editör: Jim Salicrup
Chris Claremont ve John Byrne’in X-men’inin belkide en ikonik hikayesi. Zaten omega seviye bir mutant iken birde kudretli Phoenix Force ile birleşen Jean Grey’in yavaş yavaş kontrolünü yitirerek durdurulamaz bir güce dönüşmesinin hikayesi. X-men takımının o güne kadarki en büyük imtihanları. Seçtiğimiz ikonik kapakta ise yerde yatan üyeler ve Jean Grey, X-men başlığını elleriyle çatlatmasıyla 4. duvarı aşan bir çaresizlik imaj yaratıyor. John Byrne, Terry Austin ve Jim Novak üçlüsü tarafından çizilmiştir.
1- Batman: The Dark Knight #1 – The Dark Knight Returns
Yayıncı: DC Comics
Baş Editör: Dick Giordano
Yazar: Frank Miller
Çizer: Frank Miller
Sene: Şubat 1986
Editör: Dick Giordano, Dennis O’Neil
Bir numaramız elbette günümüzün en popüler ve de hakkında en fazla ikonik, kıymetli esere sahip karakterimize gidiyor. Evet Batman’den bahsediyoruz peki bu günümüzdeki Batman çılgınlığı nasıl başladı bileniniz var mı? Altmışlı yıllardaki dergileri ve Tv şovlarına göz gezdirirseniz günümüz Batman’inin Altın ve Gümüş Çağ Batman’i ile yakından uzaktan alakası yoktur. Yetmişli yıllara gelindiğinde ise yazar Dennis O’Neil ve çizer Neal Adams Batman’i karizmatik ve ciddi bir kimliğe büründüren ilk sanatçılardır. Peki tüm bu Karanlıkların Efendisi, Kara Şövalye, Maskeli Süvari gibi unvanlarına ya da “I’m the night, I’m the vengeance, I’m Batman” dediği Animasyon TV Serisine ve Seksenlerin başındaki Tim Burton ikilemesine nitekim Modern Batman’in çıkış noktasını veren neydi?
İşte bu eser idi. Frank Miller’In elinden çıkmış olan bir alternatif evren bir “what if” hikayesi olan nispeten distopik bir gelecekteki daha yaşlı, daha sert, daha gerçekçi ve daha epik olan bir Batman’in öyküsü. Miller’ın yarattığı “The Dark Knight” evreninin ve eserlerinin başlangıç noktası olan birinci sayı o kadar ikonik ve epiktir ki tüm seri o sayının ismiyle anılır. Nitekim tüm seriyi tanımlayan da tek bir imaj vardır zihinlerde.Yağmurlu bir gecede Gotham Şehri binalarında çatıdan çatıya atlayan Batman silüetinin arkasında çakan yıldırım ile günümüz modern karanlık ve yetişkin kitle Batman imajının zihnimizdeki alışılmış gölgemsi görünümü. Anlatırken bile tüylerim diken diken oldu. İşte biz buna ikonik, epik kapak deriz.
İlk Yorumu Siz Yapın