Captaın America: Cıvıl War Mercek Altında

Bir film incelemesinde daha beraberiz . Sanırım bu benim ilk Marvel Sinematik Evreni filmi incelemem olacak. Ama son olmayacağını söyleyebilirim sanırım.

Ben Utkan Aktaş, sizlere Marvel Sinematik evreninin 2016 yılında ki ilk filmi ve de Captain America serisinin üçüncü filmi olan Captain America: Civil War filmine dair fikir ve görüşlerimi sunacağım.

 

Filmi, bir kompozisyon kıvamında incelemektense bazı departmanlara ayırarak incelemeyi tercih ediyorum. B v S film incelemem de yaptığım gibi “vaatler” konsepti üzerinden de gitmeyeceğim, zira bu filmin BvS kadar vaatler ile ilgili bir sorunu yok, o sebeple klasik yöntem olan “artılar->eksiler->sonuç” teması ile ilerleyeceğim. Ve bunları da kendi içinde parçalayacağım ki, sizler içinde okunması kolay bir şey olsun.

Neyse bu kadar gevezelik yeter, şimdi Civil War’a göz atalım. !!!SPOİLER ALARMI!!!


-FİLMİN ARTILARI-

 

Kadrosu:

Film hem bir Captain America, hem bir Iron Man hem de bir Avengers filmi olma özelliği taşıyordu ve buna rağmen bence Marvel Sinematik Evreni tarihinde ki en efektif, en kararında rol dağılımına sahipti. Filmi bu denli gösterişli yapan şeylerden biri de bu idi. Herkesin oyunculukları da gayet yerinde idi özellikle başrol Chris Evans bence çok başarılı bir iş çıkarıyor.

Herkes Robert Downey Jr.’ a odaklansa da (ki o da gayet iyi) Chris Evans bence daha önce hiç oynamadığı bir karakter tipi olan Steve Rogers üzerinde kendisini her filmde daha da geliştirdiği farkediliyor. Scarlett Johansson desen hem fiziksel hem de rol anlamında Natasha ile her filmde daha da örtüşür hale geldi.. Nerede Iron-Man filmlerindeki Scarlet ve Natasha nerede şimdiki.

Robert Downey Jr. ve Jeremy Renner ekip içerisinde ilk paslanma sinyalleri verenler oldu benim için bu filmde.. Robert abimiz hala çok karizmatik ve kendini izlettirir olsa bile bu filmde gerçekten de yüzünün eskidiği çok belli oluyordu. Jeremy Renner ise yaşına oranla birinci İntikamcılar filminden bu yana ekipte en çok yaşlanan kişi bence. Fakat genel olarak hali hazırda iyi olan cast/kadro ile yapılan oyunculuklar da bir o kadar başarılı.

Özellikle Winter Soldier, Ant-Man ve de Civil War olmak üzere giderek yükselen grafiği ile Falcon’a bir parantez açmak isterim. Bence hem Falcon hemde karakteri canlandıran Anthony Mackie  Marvel Sinematik Evreni için daha da önemli hale gelecektir, cidden başarılı aktarılmış bir karakter.


Aksiyon & Dövüşler:

Açıkcası Captain America: Winter Soldier ile beraber Stunt Kordinatörü olarak, Thomas Robinson Harper ve de Stunt Aktörü ve Dövüş Koreografı olarak da James Young ile çalışmaya başladıklarından beridir. Marvel için işler değişti. Çünkü kusura bakmayın ancak Winter Soldier öncesi filmlerin dövüş sahneleri çok kaba-saba, ağır ve sığ idi. Ancak bu ekip değişikliği ile beraber Winter Soldier, Galaksinin Koruyucuları aksiyon açısından (ikisinde de aynı ekip çalıştı) Marvel Sinematik Evreni’ne sınıf atlattı. Bunu anlamış olan Marvel çizgisini bozmadı ve Civil War’da da aynı ekip ile devam etti ve sonuç epey sağlam olmuş.

Bu arada Winter Soldier’dan beridir Captain America’yı oynayan Chris Evans ve de Winter Soldier’ ı oynayan Sebastian Stan kendi dövüş ve stunt sahnelerini kendileri oynadılar. Mesela bu filmde Captain America’nın Winter Soldier’ın helikopterini tuttuğu sahne gerçek, gerçekten 3 farklı kameranın eş zamanlı kayıt yaptığı yaklaşık 4 saniye boyunca Chris Evans vücudu tamamen gerilecek şekilde helikopter ile bina arasında duruyor.

Burada gerçekten Sebastian Stan’ın bıçak dövüşünde dublör kullanmadığı görülüyor. Keza Chris Evans’da öyle.

Neyse demem o ki Winter Soldier ile başlayan gelenek sürdürülmüş ve inanılmaz işler ortaya çıkmış. Şahsen ben bu sebeptendir ki (sanırım bu sebepten) filmde en az keyif aldığım dövüş sahnesi en çok cgı efekti barındıran savaş idi. Halbuki en şaşaalısı o olmalıydı.

Çünkü çok fazla mantık hatası olan, güçlü karakterler için çok kısıtlama, güçsüzler içinse çok abartma olan bir savaştı şahsen orada Spidy ortamı ısıtmasa ben o sahnelerin o denli beğenilmeyeceğini düşünüyorum ve çokta başarılı bulmuyorum. İdare eder ama film geneline göre kötü bir an idi.

Filmin başında Nijerya’da olan dövüşler ya da filmin sonunda olan final dövüş ya da Cap ile Bucky’nin Alman Özel Birliğini yara yara apartmandan indikleri dövüşler gibi olmamıştı.

Ancak bahsettiğim kısımlar büyük ihtimalle Aksiyon Sineması tarihine adını altın harfler ile yazdırmıştır.


 

Göndermeler ve Mesajlar:

Bu kısım aslında bir film için artı ya da eksi olabilecek bir şey değil. Fakat marvel ya da dc sinematik evrenleri filmlerinde bu göndermeler, hatırlatmalar ve ipuçları içinde bulundukları evrene ve gelecek filmlere dair önem taşıdığından sadece bu mecra da bir artı değeri taşır hale geliyorlar diyelim.

Çizgi Roman severlere yapılan fanservis çalışmaları, sonraki filmlere dair ipuçları, önceki filmler ile bağdaşan hikaye akışı, vs vs.

  • Film pek çok açıdan gönderme içeriyordu. Vision ile Wanda‘ nın aynı evde olmaları ve romantik yakınlaşmaları, çizgi roman tarihinde ki evliliklerine işaret ediyordu.
  • Tony’ nin Pepper ile ayrılığı olası diğer ilişkileri için boşluk yaratıyor ki bu da ileride ekibe katılacak olan Ms. Marvel için romantik bir rol olasılığı sağlıyordu.
  • Ant-Man’ in takıma alınış şeklinin ve intikamcı olarak kökeninin, Ant-Man filminin sonunda yatıyor oluşu.
  • Filmin sonunda Wakanda’ nın gösterilişinin, Black Panther filminin olası konusuna dair bir gönderme yapmaktaydı.
  • Spider-Man’ in Star Wars üzerinden strateji kastığı anlar.
  • Baron Zemo‘ yu, Çizgi Romanlardan farklı bir köken hikayesi ile de olsa bu şekilde görmüş olmakta film adına bir zenginlikti. Kaptan’ın kalkanını atışı ve kalkan üzerinde ki çizikler, Civil War çizgi romanına yapılan bir gönderme idi keza başka ikonik serileri de işaret ettiği söyleniyor o sahnenin.;
  • Ya da daima Amerika ve Amerika’nın hareketlerini temsil etmiş olan Captain America’nın anlaşmayı imzalayıp, aynı şekilde Birleşmiş Milletler antlaşmasını imzalamayan A.B.D.’ye temsil etmiş oluşu gibi pek çok örnek mevcut.

Nitekim pek çok buna benzer gönderme ve hatırlatma işlevinde anlar, fan servis hareketleri vardı. Nitekim bu bence film adına bir artıdır.


Yeni Dimağlar

Crossbones ve Zemo gibi kısa süren gösterimlerden ziyade kalıcı olarak Marvel Sinematik Evreninin çok önemli parçası olacak 2 karkater ile bu filmde tanıştırıldık. Evet sizin de tahmin ettiğiniz gibi bunlar Wakanda Kralı ve de Marvel Evreninin(en azından dünya üzerindeki) en donanımlı şahsiyeti Black Panther ve de mahallemizin sevimli dostu Spider-Man.

Black Panther filmde benim adıma başlı başına en kötü işlerden biri idi fakat tabi ki bu onun evrene dahil olmasının kötü bir şey olduğunu göstermez. Bir Black Panther fanı olarak oldukça hoşuma gitti. Spider-Man ise bence sinema tarihinin en iyi Spider-Man’ i idi. gücü, karakteri, zaafları, üstünlükleri her şeyi 10-15 dakikalık sahne süresinde aktarılmıştı.

Oyunculuk açısından ise Spidy olan Tom Holland ve de Black Panther’ ı oynayan Chadwick Boseman bence oldukça iyilerdi. Chadwick’ i sıradanlaştırılan şey ise ona yazılan konuşmalar ve hikaye idi yoksa oyuncu da bir sorun yoktu.

Bu iki süperin katılımı tabi ki de bu filmin box office rakamını olumlu yönde etkileyen etmenlerin başında geliyordu.


Orjinal “Civil War” Çizgi Roman Vakasına Sadık Kalınmamış Olması.

Esas hikayenin kaynağı olan, Mark Millar tarafından yazılan ve de bazı kesimlerce başarılı, bazılarınca da başarısız bulunan ancak her halükarda Marvel Comics Evreni adına mihenk taşı olan Civil War vakasına bağlı kalınmaması iyi olmuş.

Ben normalde, çizgi romanların çok dışına çıkılmasına sinir olurum. Ancak, Civil War, çizgi roman olarak bir ton mantıksal boşluklar ve de manasız diyaloglar ile dolu bir eserdi. Ve de tüm savaş boşunaymış gibi bir hal almıştı sonunda.

Pürüzlü serilerde çizgi roman dışına çıkmak (planlı bir şekilde) iyi olabiliyormuş demek ki.. Ama Batman V Superman filminde ki gibi hali hazırda ikonik olan The Dark Knight Returns ve de The Death of Superman serilerinden uzaklaşmak kısacası enayilik oluyor. O filmde çizgi roman gerçekliğini bu denli yok saymalarına ifrit olmuştum. Ancak burada orijinal Civil War’ dan nispeten daha oturaklı, iyi bir Civil War okudum, izledim diyebilirim.


Mizah:

 

Mizah’a gelecek olursak, Falcon Vs Winter Soldier yani Kaptan’ın 70 yıl önceki ve sonraki öğrencilerinin arasında ki gerginlik, Ant-Man’in yürek yemiş tavırları, Spidy’nin “sıpaydilik” yapması, Natasha’nın iğnelemeleri, Tony’nin bilindik kinayeli ve sarkastik tavırları, Stan Lee’ nin cameo anı vs vs her şeyi ile tüm ciddiyeti ve dramasının yanında aynı zamanda komik bir filmdi. Galaksinin Koruyucuları ile birlikte en çok güldüğüm Marvel filmi olabilir.


Dialog ve de Bölünmüşlük Açısından Başarılı Senaryo:

Karakterlerin kendi aralarında ki diyaloglar çok iyi elden geçirilmişti, bir tane bile gereksiz laf yoktu diyebilirim, her cümle bir şeye hizmet ediyordu, ya hikayenin akışına , ya mizahına ya da sahne hazırlanımına vs vs. Bu açıdan, dialoglar olarak iyi filtrelenmiş bir senaryo idi. Keza farklı zaman ve farklı mekanlara bölünmüş idi.

Çok fazla hareketliliği olan bir hikaye akışımız vardı, yer yer kafa karıştırıcı olsa da, sadeliği ile bunun altından kalkıyor idi. Bu kadar karmaşadan bu şekilde hikayenin sağ kurtulması da çok sağlam filtre çalışmaları ile olmuş açıkcası.



-FİLMİN EKSİLERİ-

Güç Dengesi:

 

Buradaki eleştirime başlamadan önce Captain America’ yı bir köşeye koyuyorum. O daha ilk İntikamcılar filminde Thor‘ un Mjolnir darbesini tanklayıp, kendisi hariç sahada ki herkesi havaya uçurduğunda zaten uçamayan Superman, pençeleri olmayan Wolverine gibi bir şey oldu adam. Onu anladık, onu eleştirmek için çok geç :D.

Winter Soldier ile Natasha’dan dayak yiyen, Winter Soldier ile denk gösterilen Black Panther görmek üzücü idi. Zaten çizgi romanlarda ne bu denli güçlü, becerikli ne de bu denli önemli olmayan Winter Soldier’ dan sokak seviyesi süpermeni yaratma çabaları da enteresan.

Iron Man’ in baya baya street level takıldığı bir film izledik bu adamın hiç mi ölümcül olmayan uzun mesafe silahı yokta önüne gelene zeminde koşarak tekme tokat şeklinde saldırmaya çalışıyor ?

Vision‘ ın oradaki en güçlü karakter olduğunu hissedememiş olmamız (tabi bunu Wanda’nın henüz güçlerini kontrol edememesine bağlı olarak söylüyorum.) İnanılmaz güçlü kadrosuna rağmen Iron Man ekibinin ezilmesi ?

Spider-Man, Vision, War Machine, Iron Man isimlerinin hepsi karşı tarafa (Wanda’yı bir kenara koyarsam) tek gidecek çaptalar zaten. Filmin başında oldukça beceriksiz olarak gördüğümüz Wanda maşallah ana savaşta kim ölümle yüzleşse onu kurtaran über libero gibi bir şey oldu ne oldu arada eğitim mi aldı ?

Winter Soldier gibi çizgi romanlarda rakibi Nightwing, Red Hood falan olan (ki genel kanı da bu adamlara karşı yenileceği üzeredir) adamın filmde Deathstroke  havası yaratması biraz abes.

Ne takımsal ne de bireysel anlamda güç dengelerini başarılı bulmadım. Cap’ in takım çok güçsüz diye, Iron-Man’ de kim varsa nerf yemiş (yani potansiyeli düşürülmüş) Kaptan’ın tarafındakiler de boost yemiş (yani potansiyeli artırılmış) bir halde idi.


T’Challa ve Köken Hikayesi:

 

Babasını öldüren Klaw ve White Gorilla‘ dan intikam alma adına, halkının savaşçı ruh sembolü olan siyah pantere bürünen T’Challa nere, bu duygusal 13 yaşında ki çocuk tavırlarında ki T’Challa nere.

Evrenin en zeki 3-4 karakterinden biri, Dünya’nın belki de en zengin ve en donanımlı şahsı nere bu filmdeki adam nere. Tamam burada henüz genç falan ama ben hiç o T’ Challa’ nın sahip olduğu karizma ve farklılığı göremedim. Ne kostümü iyi idi, ne becerileri, ne diyalogları. T’Challa’nın sinematik evrene girmiş olması iyi bir şey, bu filmle girmiş olması da bu film için iyi bir şey.. Ama bu film karakter için iyi bir şey olmamış. Çizgi Roman versiyonunu bilmeyenler için bu önemli bir dezavantaj olmayabilir, ancak benim için ve de bence öyle . Babası patlamada öldürülmüş, patlama sorumlusu şu adam diye gösterilmiş, bu da peşinden koşmuş sonra o da yetmemiş kendi savaşı olmayan bir savaşa sırf bunun için girmiş ?! Bu olmamış hocam…


Hareketlerin Ardındaki Motivasyon Eksiklikleri:

Bu olay Batman V Superman’ de de vardı. Hangi olay diyeceksiniz elbette. Durun açıklayayım.

Superman, milyarları kurtarmak için dövüşürken, kazara da olsa on binler ölür ve bu Superman’ in suçudur davası. Burada da, Iron Man, sırf gelecek vaat eden bir çocuğun ölümü ve de onun annesinin gelip buna hönkürmesi üzerine hemen tüm organizasyonu dağılma noktasına getirmesi. Bence bu motivasyon yetersiz. Bu ilk Avengers filmi sonrasında olsa anlardım. Eee New York‘ da da binlerce insan ölmüştü, ilkinde ya da Thor’un 2. filminde de keza yine Washington‘da büyük çaplı yıkımlar olmuştu vs zaten Marvel filmlerinde sivil ölümü allahın emri gibi bir şey, 7-8 filmden sonra daha yeni mi vicdan kasar olduk ?Hocam bize bir plot lazım ordan soğanı az plot atıver demişler sanki de 😀 gelen sipariş bu olmuş gibi.

Bu, hadi günahlarımızla yüzleşelim ritüeli çok çocukca idi. Batman V Superman filminde bu tavır yenilmesi gereken, hatalı olan taraf olarak gösterildiği için batmamıştı ancak burada öyle bir aktarılıyor ki sanırsınız harbiden de çok büyük bir taviz açığı var gibi.

Doğa üstü, supernatural güçlere karşı yapılan savaşlarda bazı istenmeyen kayıplar verildi. Olay budur, tabi kimse olsun istemezdi ama savaşılmasaydı olacak olan sonuç ile karşılaştırılınca komik kalıyor.

Tony gerçekten bu raddede duyarlı, bu denli vicdanlı bir arkadaşmış gibi bu cemaat evleri kuran abi rolünü ona atmaları benim hoşuma gitmedi evet filmin senaryosu her açıdan Civil War çizgi romanının senaryosundan daha yenilir yutulur. Ancak çizgi roman olarak Civil War’ ın , film versiyonuna karşı bir üstünlüğü var, o da iş savaşa dönüştüğü sırada gerçekten herkesin haklı sebepleri olduğu idi.

Burada ise Amerika‘ nın Birleşmiş Milletler antlaşmasını imzalamayışını kahramanlaştırılmış ve de şahıslaştırılmış halini izleyelim diye, karakterlerin motivasyonları ve vicdanları ile oynanmış. Captain America, elbette Amerika’ yı temsil ediyor, Tony’ de birleşmiş milletler hareketini destekleyen şirketleri.

Thanos, Infinity Gauntlet‘ e, Captain America’nın Bucky‘ e bağlı olduğu kadar bağlı değil ya. Tamam arkadaş da o kadar da değil, Çizgi Roman’ da da yok zaten böyle bir durum. Bucky için alayınızı keserim halleri falan. Nitekim senaryo’ nun en saplanıp kaldığı ve benim için tıkandığı nokta bu motivasyonlar ve de vicdan müzakereleri ardında ki boş, klişe ve de kahramanlık tanımına sığmayan/uymayan sebepler idi.

Tüm bir Zemo olayının ve onun araştırmalarının Iron Man’ i kızdırmak için yapılmış olması garipti. Nasıl oraya geleceğini tahmin etti, gelecek olanları kişileri nasıl bildi vs. Bir de neden tüm trajik şeyler Iron Man tarafında yaşandı, kaçak olan, kanun dışı olan Kaptan’ın tarafı olmasına karşın onlar çok daha rahat atlattılar mesela…tuhaf…

Wanda, nasıl Cap’ ı seçti. O kız zaten ekipte yeni, kimi ne kadar tanıyor, motivasyonu neydi ?: Tamam ev hapsinden çıkmak istiyordu ama Tony’ e karşı savaşmak istediğine dair bir ışık yakmadı. Bunun gibi bir kaç ittire, kaktıra sağlanmış olay vardı. Ajan kızın, kimseye yakalanmadan kaptana her şeyi zahmetsizce sağlaması gibi (hatta bir öpücüğü bile) vs. Bunlar pürüzlü kısımlardı.


Görsel Efektler ve Renkler:

Açıkcası bu madde filmin orjinal incelemesinde yoktu fakat zaman içerisinde tekrar izleyince filmin o kadar cqı kasmasına ve de ortalıkta bir sürü süper kahraman dolaşmasına rağmen neden bize o fantastik havayı veremediğini düşündüm. Sonra okudum araştırdım, benzer eleştirileri gördüm bunlara dair yapılmış yabancı videoları izledim ve bir kez daha anladım ki sorun Iron Man , Iron Man II ve Thor filmlerinden sonra dijital kamera ve çekim tekniğini değiştiren mcu filmlerinin renkler üstünde soluk filtre kullanması ve de karakterlerin kartondan ya da çamurdanmış gözükmelerini sağlayan donuk görselleri buna sebep oluyordu.

Bu filmde bunun yol açtığı sorun tavan yapmış adeta. Evet Thor 2 de görsel olarak çok kötü bir film idi ama o film, film olarak zaten çok kötü olduğundan o kadar dikkatimi çekmemişti ama bu film beni çok etkileyebilecek çok iyi sahnelere sahip bir filmdi ama ona rağmen bir şekilde “görkem” denen şeyden çok yoksundu.

Örneğin;

Bu filme ait orijinal çekimi … Kaptanın ekibinin koştuğu gifin ilk anına odaklanın lütfen.
BU da aynı anın daha dik açıdan,, daha renklendirilmiş versiyonu. Çok çok daha iyi değil mi sizce de ? Daha fantastik, daha masalsı yani olması gerektiği gibi.

 

Bu sadece bir örnek, ingilizceniz çat bile varsa şu videodan demek istediğimi daha iyi anlayacağınızdan eminim.

Nitekim karanlık bir film olmamasına karşın, renkli ya da parlak bir filmde değil yani albenisi eksik, yeterince göz almıyor bu da fantastik bir aksiyon filmi için eksidir.



-SONUÇ-

Film bence, Marvel Sinematik Evreni‘ nin en iyi 2. filmi olmuş (1. si bence hala Winter Soldier). Iron Man’ in ilk filmi ile kapışırlar.

Çizgi Roman bazlı filmler içerisinde ise en az ilk 20-30 içerisinde kendisine çok rahat yer bulabilir. Genel geçer sinema tarihi (özellikle Hollywood/Amerikan Sineması) adına ise pek bir anlamı yok. Elbette standartın üstünde bir film ancak bir mihenk taşı falan diyemem zira filmi özel yapan şeylerin başında görsel efekt,aksiyon ve inanılmaz geniş ve ünlü (hem kurgusal hem reel olarak) kadrosu gelmekte. Bunları sağlayan her filmde zaten belirli düzeyde başarıyı garantiliyor. Önemli olan bunların üzerine neler ekleyebildiğin ya da bunlardan minimum fayda ile neler yapabildiğin oluyor genelde.  

Film elbette bu üç etmenin üzerine de bir şeyler eklemiş başarılı bir film ancak, Braveheart, Matrix, Blade Runner, Godfather, vs gibi yapımların çıktığı sektör ve sanat açısından da, diğer sitelerin ya da kanalların yaptığı gibi kalkıp 5/5 ya da 10/10 not verecek değilim. Nitekim, kesinlikle standart üstü bir değer ve de yeteri miktarda saygıyı hak eden başarılı denebilecek bir yapım olmuş.

Sinema’ya gitmeye gelince, mümkünse üç boyutlu olmayan ve alt yazılı haline gidin. Fakat her türlü gidin her anlamda tam bir sinema filmi, biletiniz ziyan olmaz hatta elinize para geçince vizyondan kalkmadan 2. kere gitmek isteyeceğiniz türden başarılı bir yapım olmuş bence.

Genel Notum: 68-72/100

Çizgi Roman Filmleri Üzerinden Notum: 76-78/100

Marvel Sinematik Evrenine oranla Notum: 85-88/100 


Okuduğunuz İçin Teşekkürler. Umarım Beğenmişsinizdir. 

İnceleyen & Yazan: Utkan Aktaş

 

Utkan Aktaş Yazar:

2 Temmuz 1987 doğumlu olan Utkan genç görünümlü bir ihtiyar olarak iki üniversitede bulamadığı aidiyet ve de yaratıcılık hissini dans, yazarlık, kurgu gibi pek çok diğer sanatsal uğraşıda buldu. Şimdilerde ise Kahraman Baykuş olgusunun kurucularından ve de yazarlarından biri olmaktan son derece memnun bir adam olarak tanınmakta ...

3 Yorum

  1. 13 Şubat 2021
    Yanıtla

    İnceleme güzel emeğinize sağlık. Ama güç seviyesinde Bucky ile ilgili olan konuya katılmıyorum. Bucky Nightwing ve Red Hood’un çok üstünde birisi kendisi Deathstroke’u bile zorlayacak bir dövüşçüdür. BP ile denk vs atmasına takılmamak gerek ki olması gereken gösterildi ikisi arasında bence.

    • 15 Şubat 2021
      Yanıtla

      Yo üzgünüm ancak katılamayacağım. Kendisi ne o isimlerin çok üzerinde ne de BP’ye denk. Yıllarca tüm cyberjenik geliştirilmelere rağmen bile her daim Cap’in 1-2 gömlek üstü gibi gösterildi. Ve Cap, BP’nin 3-4 gömlek altı diyebiliriz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir